Translation of "Ingreso" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Ingreso" in a sentence and their turkish translations:

Él tiene un buen ingreso.

O iyi bir gelire sahip.

Esto ha incrementado el ingreso familiar.

Bu, ailenin gelirini artırdı.

Tienen que vivir con su pequeño ingreso.

Onun küçük geliriyle yaşamak zorundalar.

No pudo aprobar el examen de ingreso.

Giriş sınavını geçemedi.

Su ingreso anual supera los 100.000 dólares.

Onun yıllık geliri 100,000 dolardan daha fazladır.

Debo tomar el examen de ingreso hoy.

Bugün giriş sınavına girmek zorundayım.

¿Por qué fallaste en el examen de ingreso?

- Neden giriş sınavında başarısız oldun?
- Neden giriş sınavını başarmadın?

Lo felicité por pasar el examen de ingreso.

Giriş sınavını geçtiği için onu tebrik ettim.

Mi padre criaba cabras para complementar el ingreso familiar.

Babam ailemizin gelirini artırmak adına keçiler beslerdi.

Mi ingreso se ha reducido en un 10 porciento.

Gelirim yüzde 10 azaldı.

Está trabajando duro para aprobar el examen de ingreso.

Giriş sınavını geçmek için çok çalışıyor.

Él tiene suficiente ingreso para mantener a su familia.

O, ailesini desteklemek için yeterli gelire sahip.

Supongamos que eres el director del ingreso a la universidad

Mesela bir üniversitenin öğrenci kabul yöneticisisiniz

- ¿Dónde está la entrada?
- ¿Dónde queda la entrada?
- ¿Dónde queda el ingreso?

Giriş nerededir?

- Los impuestos van en función del ingreso.
- Los impuestos se basan en los ingresos.

Vergilendirme gelire bağlıdır.

Somos responsables en gran medida del éxito de los estudiantes en el examen de ingreso.

Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz.

- Sus ingresos se redujeron a la mitad tras su jubilación.
- Su ingreso se redujo a la mitad después de jubilarse.

Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.