Translation of "Encanto" in Turkish

¡Qué encanto!

Ne kadar sevimli!

La vieja cabaña tiene un cierto encanto.

Eski yazlığın bu konuda belirli bir çekiciliği vardır.

París es un lugar de gran encanto para las mujeres japonesas.

Paris Japon kızları için büyük bir cazibeye sahiptir.

A veces despectivamente llamamos ruido, a música que es insignificante y desprovista de encanto.

Bazen kötüleyici olarak gürültü, önemsiz ve cazibeden yoksun müzik diyoruz.

Me gusta este cuadro, no porque sea una pieza maestra, sino porque tiene encanto.

Bu resmi bir sanat eseri olduğu için değil ama cazibesi olduğundan dolayı beğeniyorum.