Examples of using "посидеть" in a sentence and their turkish translations:
Sen Tom'la oturmalısın.
Tom beş dakika boyunca hareketsiz kalabilir misin?
Neden Tom'la oturmuyorsun?
- Bazen iyi bir kitapla oturmaktan zevk alırım.
- Bazen oturup güzel bir kitap okumaktan keyif alırım.
Tom benimle kanepede oturmak için geldi.
Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istedi.
Yapmanız gereken bütün şey sadece burada oturmak.
Kötü bir şekilde sarsılan Lannes bir anlığına tek başına oturmak için yürüdü
Tom pazartesi akşamı çocuklara bakıcılık yapmayı kabul etti.
kucağında bir kaç güzel gün geçirmenizi dilerim" dedi.
Tom ve Mary John'un çocuklarına bakmasını istediler.
O sessiz olmamızı istedi.
Niçin oturup biraz dinlenmiyoruz?
Sadece arabada kalmak istiyorum.
Evde kalmak çok güzel.
Cuma geceleri bebeğe bakabilecek birini bulmalıyım.
Oturacak bir yere ihtiyacım var.
Tek yapmak istediğim burada oturmak ve bu bir şişe şarabı seninle içmek.
Tom Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.