Examples of using "книгой" in a sentence and their turkish translations:
O, kitaba uzandı.
O tamamen bir kitaba gömülmüştü.
Yazar yeni bir kitap üzerinde çalışıyor.
O tamamen kitaba dalmıştı.
Yeni kitabım üzerinde çalışıyorum.
Kitabı olan kişi Marco'dur.
Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.
Bu kitabı bitirdin mi?
- O tamamen kitabına gömülmüştü.
- O kendini tamamen kitabına vermişti.
Kitabımı ne yaptın?
Carlos gitti ve kitap ile geri geldi.
Yazar yeni kitabı üzerinde çalışıyor.
Ben yeni kitabım üzerinde çalışıyorum.
- Bazen iyi bir kitapla oturmaktan zevk alırım.
- Bazen oturup güzel bir kitap okumaktan keyif alırım.
- Sanırım mektubun o kitabın altında.
- Galiba mektubun şu kitabın altında.
Tom üst raftaki bir kitabı almak için uzandı.
Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
O iki aydır yeni bir kitap üzerinde çalışıyor.
Sana ödünç verdiğim kitaba ne oldu?
Tom kitaba uzandı ama o ulaşılamayacak yerdeydi.
Kitabımı ne yaptın?
- Tom çocukken, evde bulunan tek kitap İncil'di.
- Tom bir çocukken evdeki tek kitap bir İncildi.
Kitabımı almak için buradayım.
Birkaç dakika önce buraya koyduğum kitaba ne oldu?
Tom kitabına o kadar dalmıştı ki ön kapı zilini duymadı.
Geçen ay kitabı bitirdim.
O, akşamı bir kitap okuyarak geçirdi.