Examples of using "минут" in a sentence and their turkish translations:
- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.
Beş dakikadır uzaktaydım.
Birkaç dakikanız var mı?
Lütfen beş dakika bekleyin.
On beş dakika bekledim.
Bana iki dakika ver.
30 dakikaya ihtiyacım var.
- Beş dakikan var.
- Beş dakikanız var.
Beş dakika içinde geri gel.
Tutulma yedi dakika sürdü.
Bana on dakika ver.
Lütfen on dakika bekle.
Lütfen on beş dakika bekle.
Toplantı otuz dakika sürdü.
Beş dakika içinde gidiyoruz.
- Sadece on beş dakika.
- Yalnızca on beş dakika.
İstasyona gitmek 10 dakika alır.
Gara gitmek 10 dakika.
Birkaç dakikaya ihtiyacım olacak.
Birkaç dakika içinde döneceğim.
Birkaç dakika içinde döneceğim.
Saat onu dokuz geçiyor.
Birkaç dakika sonra telefon çaldı.
Birkaç dakika beklemek zorunda kalacağız.
Otobüs her on beş dakikada hareket eder.
Bana birkaç dakika ayırabilir misin?
Otobüs beş dakika içinde burada olacak.
Tren beş dakika içinde hareket ediyor.
Tren on dakika içinde hareket edecek.
Beş dakika daha bekleyeceğim.
Sana beş dakika vereceğim.
On dakika geç kaldın.
Tom yaklaşık otuz dakika önce ayrıldı.
Bana beş dakika daha verin.
Çay on dakika demlensin.
Tom otuz dakika önce geldi.
Tom otuz dakika içinde ayrılıyor.
Toplantı otuz dakika önce bitti.
ve ardından 90 dakika boyunca yoga yapıyorum.
Saat onu yirmi geçiyor.
Birkaç dakika dinlenelim.
Birkaç dakika bekle, ne dersin?
On dakika bekledim.
Birkaç dakikaya ihtiyacım var.
Saat 6.20.
On dakika içinde dışarı çıkacağım.
Biz on dakika bekledik.
- Lütfen yarım saat bekle.
- Lütfen otuz dakika bekleyin.
Tom otuz dakika bekledi.
On dakika bekledin.
Bana birkaç dakika ver.
Onlara birkaç dakika ver.
Saat onu dokuz geçiyor.
O birkaç dakika sürer.
O on dakika bekledi.
Birkaç dakika boyunca herkes sessiz kaldı.
O birkaç dakika sürer.
Film 85 dakika sürdü.
O otuz dakika sürdü.
- Birkaç dakikaya ihtiyacımız var.
- Bize birkaç dakika lazım.
Saat şimdi dördü on geçiyor.
Beş dakika dinlenelim.
Beş dakika oturalım.
Senin otuz dakikan doldu.
Otuz dakika içinde görüşürüz.
Birkaç dakika içinde görüşürüz.
Beş dakikan var.
On dakika bekleyebilir misin?
Kalabalık birkaç dakika alkışladı.
Tom otuz dakika bekledi.
Saatiniz on dakika geri.
Saat on dakika geri kalmış.
Yaklaşık üç dakikam var.
Burada birkaç dakika kalacağım.
Otuz dakika daha bekleyeceğim.
"On dakika içinde uyuyacağım." "Onu on dakika önce söyledin!"
On sekiz dakika sonra, savaş sona erdi.
Otobüs, on dakika geç geldi.
On dakika içinde orada olacağım.
Tom otuz dakika içinde ayrılacak.
Onun saati on dakika geridir.
- Problemi çözmek on dakikasını aldı.
- Problemi çözmesi on dakika sürdü.
alo abi 5 dakikaya ordayım ya 5 dakika bak vallahi bak 5 dakika'ta ordayım deyip
Saati, on dakika geri.
Saatim beş dakika geri kalmış.
Kırk dakika önce sipariş verdik.
O, on dakika önce buraya geldi.
On dakikalık bir mola verelim.
On dakika içinde hazır olacağım.
Saatim on dakika ileri.
Konuklarımız birkaç dakika içinde gelecekler.
Tom on beş dakika sonra sıkıldı.
Her on dakikada bir otobüs kalkar.