Translation of "Insuportável" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Insuportável" in a sentence and their turkish translations:

- A dor é insuportável.
- A dor está insuportável.

Ağrı dayanılmaz.

A dor era insuportável.

Acı dayanılmazdı.

Suportar pode ser insuportável.

Katlanma dayanılmaz olabilir.

Esta é uma verdade insuportável.

Bu dayanılmaz bir gerçektir.

O Tom pode ser insuportável às vezes.

Tom zaman zaman çekilmez olabilir.

Quanto mais velha Mary fica, mais insuportável ela se torna.

Mary ne kadar yaşlanırsa o kadar çekilmez olur.

Sem a arte, a crueza da realidade tornaria o mundo insuportável.

Sanat olmadan, gerçekliğin kehaneti dünyayı dayanılmaz hale getirecektir.

- Minha vida está acabada!
- Minha vida acabou-se!
- Minha vida acabou!
- Minha vida está insuportável!

Benim hayatım bitti!

Podemos tolerar a fome, mas não a sede, porque as entranhas começam a doer. É insuportável.

İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.