Examples of using "àquela" in a sentence and their turkish translations:
Ben o partiye tek başıma gittim.
O yuvaya bir daha dönmedi.
Tom o toplantıya katılmadı.
O bu eski eve büyük bir bağlılık duyuyordu.
Onlar onun o zamanda hastanede olduğunu söylüyor.
Fadıl o soruyu cevaplamanın basit bir görev olmayacağını çabucak fark etti.
Hasta olduğum için partiye katılamadım.