Examples of using "Hora" in a sentence and their turkish translations:
Akşam yemeği vakti.
Akşam yemeği zamanı.
Zamanı gelmişti!
Akşam yemeği zamanı.
Kalkma zamanı.
- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.
- Bir saatin var.
- Bir saatiniz var.
Bir saat geç kaldın.
Tahliye vakti.
O yarım saat sürdü.
Saat bir.
Gitme zamanı.
Vakit geldi.
Bu bir saat sürdü.
- Zamanında geleceğim.
- Geç kalmam.
- Vaktinde gelirim.
Zamanınız geldi.
Her zaman.
Zamanı mıdır?
Şimdilik, hayır.
Belki başka bir zaman.
Bir saat içerisinde gideceğiz.
Henüz zamanı değil.
Akşam yemeği zamanı.
Çocuklar, gitme zamanım.
- Zamanında olacaksın, değil mi?
- Zamanında geleceksin, değil mi?
Herkes için zaman var.
1 saat boyunca program yapıyor
Her zaman zamanında gel.
Kalkma zamanı.
Neredeyse zamanı.
Tom fazla mesai yaptı.
Saat sana uyuyor mu?
Yarım saat içinde başlıyoruz.
Şimdi zamanı.
Sadece bir saat sürdü.
Şimdi tam zamanı.
Gitme vakti.
Vakti biraz geçmişti.
Yarım saat geç geldi.
Vakit gelir.
Şimdi zamanı değil.
Senin bir saatin var.
Değişme zamanı.
Öğle yemeği yeme zamanı.
- Akşam yemeği zamanı.
- Akşam yemeği vakti.
Yarım saat geçti.
Bir saat geciktim.
Bir saat bekledim.
Karar verme zamanı.
Dinlenme zamanı.
30 dakika içinde döneceğim.
Bana saat ücreti ödeniyor.
Bir saat çalıştım.
Biz tam zamanında geldik.
Geri ödeme zamanı.
Yatma vakti geldi.
Hey, saate bak.
Gitme zamanı.
Bir saat içinde geri döneceğim.
Bir saat sonra dersim var.
Neredeyse bir saat denedim.
Ben tam saati bilmek istiyorum.
Bir saat içinde buluşacağız.
Bir saat önce kar yağışı durdu.
- Okula gitme zamanıdır.
- Okula gitme vakti.
- Okula gitme vakti geldi.
- Bu an meselesi.
- Nihayet.
- Hele şükür.
Ben bir saat onunla konuştum.
- Okula gitme zamanıdır.
- Okula gitme vakti geldi.
Onu bir saat bekleyeceğim.
Bir saat içinde çıkıyorum.
- Yatma vakti.
- Yatma vakti geldi.
O bir saat içinde geri dönecektir.
Tom'un uyanma zamanı.
İşte büyük an!
Şansını deneme vakti.
Saati yanlış biliyorlarmış.
sıra geldi sahte kabadayıya
- Saat kaçta kalkarsın?
- Kaçta kalkarsın?
- Kaçta kalkarsınız?
Eve gitme vakti geldi.
Geri dönmemizin zamanı geldi de geçti bile.
Onlar tam zamanında vardılar.
O, bir saat sonra geldi.
Tren zamanında gelecek.
Bir saat içinde onu bitireceğim.
O yarım saat içinde burada olacak.
Uçak zamanında geldi.
- Tom saatlik ücret alıyor.
- Tom saat başı para alıyor.
Buradan dışarı çıkmanın zamanı.
Zamanında geldiğiniz için teşekkürler.
Bize saat ücreti ödeniyor.
Bir saattir buradayız.
Bir saatten daha az zamanımız var.