Examples of using "Tinha" in a sentence and their turkish translations:
bir atmosferi vardı suyu vardı
Boğazı sıkılmış ve ölene kadar dövülmüştü,
Benim gündüzlerim yoktu sadece gece vardı.
tekrar çoğalmıştı
söylemişti bile çoktan
Onun hırsı vardı.
Bundan emindim.
Benim şüphelerim vardı.
Planların var mıydı?
O kıskançtı.
Koyu kahverengi saçları vardı.
Tom'un başka planları vardı.
Ben onun hakkında düşünmedim.
Senin yaşındaydım.
Boston'a taşındığını duydum.
Onun çok parası yoktu.
Üstündekilerden başka giysisi yoktu.
Tom oraya gitmek zorundaydı.
Onları durdurmak zorundaydım.
Tycho'nun evcil bir geyiği vardı.
manyetik kutbu vardı
Köklü bir değişikliğe ihtiyacım vardı.
Her şeyi öğrenmeliydim.
Tatlı bir tadı vardı.
Kar yağmıştı.
- Onun hiç parası yoktu.
- Onun parası yoktu.
Hiçbir şüphem yoktu.
Onu kıskanıyordum.
Saatlerdir çalışmıştı.
Maalesef, Nancy haklıydı.
Uzun saçı vardı.
Ben daha fazlasını bilmek zorundaydım.
Tom'un birçok arkadaşı vardı.
Onun gri saçı var.
Onun bir radyosu vardı.
Onun parası yoktu.
Yerde kan vardı.
Tom 30 yaşındaydı.
Tom'un bir işi vardı.
Tom'un bir köpeği vardı.
Tom'un bir kedisi vardı.
Kaç yaşındaydı.
Ne kadar şeker yedin?
Tom'un herhangi bir düşmanı var mıydı?
Tom'un mavi gözleri vardı.
Onun erkek kardeşi yoktu.
Özür dilerim. Fark etmedim.
Bir köpeğim vardı.
Tom'un ailesi yoktu.
Hiç kimsenin el feneri yoktu.
Tom'un birkaç zayıflığı vardı.
Tom'un üç tane kız kardeşi vardı.
Tom'un üç oğlu vardı.
Bir telefonum yoktu.
Tom'un benzer itirazları vardı.
Mary'nin bir kocası yoktu.
Benim üç seçeneğim vardı.
Emin değildim.
O kabus görmedi.
Tom'un hiç yoktu.
Tom'un vakti yoktu.
Seçeneğin yoktu.
Tom'un bazı soruları vardı.
Tom'da hiçbir şey yoktu.
Tom'un bir bıçağı vardı.
Tom'un bir planı vardı.
Tom'un oğlu vardı.
Tom'un bir silahı vardı.
Onun elli doları vardı.
- Mary küçük bir kuzuya sahipti.
- Mary'nin küçük bir kuzusu vardı.
Kaç tane saatin vardı?
Herkül'ün güçlü kasları vardı.
Gri saçları vardı.
Hiç kalemi yoktu.
Üç oğlu vardı.
Tom'un sorular vardı.
Leyla'nın koyu renk saçları vardı.
Benim iznim yoktu.
Tom'da bu yoktu.
Bir taneye sahiptim ama o çalındı.
Tom'un birçok sırrı vardı.
Tom, Mary'nin bunu yapmak zorunda olduğundan emin olduğunu söyledi.
Senin yaşındayken benim bir kız arkadaşım vardı.
17 yaşına geldiğimde
çizgiyi aşmıştı burada
şöyle bir melodisi vardı hani
ve manyetosferi vardı
bir an geldi.
Ama nefes almak zorundaydım.
Geri verecek çok enerjim vardı.
İngilizce çalışman gerekiyordu.
Kutuda bir şey yoktu.
Onun güçlü bir mazereti vardı.