Examples of using "Sophie" in a sentence and their turkish translations:
Küçük Sophie itaatkar değildi.
Maximilian Sophie kadar gergindi.
Mary şu anda arkadaşı Sophie'yle yaşıyor.
- Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.
- Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.
Sophie o kadar açtı ki ellerine alabileceği her şeyi yedi.
Tanıdın mı beni? Ben Facebook'tan Sophie'yim. Hani o hep tatlı kalpleri gönderdiğin.