Translation of "Freundin" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Freundin" in a sentence and their turkish translations:

- Wie heißt deine Freundin?
- Wie heißt Ihre Freundin?

Kız arkadaşının adı ne?

- Ist das deine Freundin?
- Ist das Ihre Freundin?

O senin kız arkadaşın mı?

- Hast du eine Freundin?
- Haben Sie eine Freundin?

Bir kız arkadaşın var mı?

Meine Freundin weinte.

Kız arkadaşım ağlıyordu.

Meine Freundin weint.

Kız arkadaşım ağlıyor.

- Wer ist denn Toms Freundin?
- Wer ist Toms Freundin?

Tom'un sevgilisi kim?

- Meine Freundin ist eine Chinesin.
- Meine Freundin ist Chinesin.

Kız arkadaşım Çinli.

- Maria prügelt sich mit ihrer Freundin.
- Maria kämpft gegen ihre Freundin.
- Maria kämpft mit ihrer Freundin.

Mary, arkadaşıyla mücadele ediyor.

- Wie heißt die Freundin von Tom?
- Wie heißt Toms Freundin?

Tom'un kız arkadaşının adı ne?

- Toms Freundin hat ihn rausgeschmissen.
- Toms Freundin hat ihn rausgeworfen.

Tom'un kız arkadaşı onu dışarı attı.

- Warum hast du keine Freundin?
- Warum haben Sie keine Freundin?

Niçin kız arkadaşın yok?

Er hat keine Freundin.

Hiç kız arkadaşı yok.

Seine Freundin ist Japanerin.

Onun kız arkadaşı Japon.

Sie ist meine Freundin.

O benim arkadaşım.

Sage nichts meiner Freundin!

Kız arkadaşıma söyleme.

Ich habe eine Freundin.

Bir kız arkadaşım var.

Ich brauche keine Freundin.

Bir kız arkadaşa ihtiyacım yok.

Maria war meine Freundin.

Mary arkadaşımdı.

Tom hat eine Freundin.

Tom'un bir kız arkadaşı var.

Du bist meine Freundin.

Benim arkadaşımsın.

Schreibst du deiner Freundin?

Kız arkadaşınla mesajlaşıyor musun?

Meine Freundin ist Schauspielerin.

Kız arkadaşım bir aktristir.

Meredith ist Marias Freundin.

Meredith Mary'nin arkadaşıdır.

Sie ist seine Freundin.

O, onun arkadaşıdır.

Wer ist deine Freundin?

Kız arkadaşın kim?

Ich bin Toms Freundin.

Ben Tom'un kız arkadaşıyım.

Tom hatte keine Freundin.

Tom'un bir kız arkadaşı yoktu.

Maria ist meine Freundin.

Mary benim kız arkadaşım.

Tom hat keine Freundin.

Tom'un kız arkadaşı yok.

Bist du Toms Freundin?

Sen Tom'un kız arkadaşı mısın?

Ist das deine Freundin?

Bu senin kız arkadaşın mı?

Sie ist ihre Freundin.

O, onun arkadaşıdır.

Hat Tom eine Freundin?

Tom'un bir kız arkadaşı var mı?

Toms Freundin ist Kanadierin.

Tom'un kız arkadaşı Kanadalı.

Tom will keine Freundin.

Tom bir kız arkadaş istemiyor.

Meine Freundin ist Kanadierin.

Kanadalı bir kız arkadaşım var.

Meine Freundin heißt Filiz.

Kız arkadaşımın adı Filiz’dir.

Marys Freundin ist Politikerin.

Mary'nin kız arkadaşı bir siyasetçi.

Sie ist deine Freundin.

O senin kız arkadaşın.

Meine Freundin ist rothaarig.

- Kız arkadaşım kızıl saçlıdır.
- Kız arkadaşım kızıl saçlı.

- Die Freundin meiner Freundin ist hübsch.
- Die Freundin meines Freundes ist hübsch.
- Der Freund meiner Freundin ist hübsch.
- Der Freund meines Freundes ist hübsch.

Arkadaşımın arkadaşı güzeldir.

- Er zieht bei seiner Freundin ein.
- Er zieht zu seiner Freundin.

O kız arkadaşı ile birlikte yaşıyor.

- Ich beginne, meine Freundin zu vermissen.
- Langsam fehlt mir meine Freundin.

Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.

- Halt dich von meiner Freundin fern.
- Halten Sie sich von meiner Freundin fern.
- Haltet euch von meiner Freundin fern.

Benim kız arkadaşımdan uzak dur.

- Tom wurde von seiner Freundin abserviert.
- Tom bekam von seiner Freundin den Laufpass.
- Tom wurde von seiner Freundin verlassen.

Tom kız arkadaşı tarafından terk edildi.

- Er wurde von seiner Freundin abserviert.
- Er wurde von seiner Freundin sitzengelassen.

O, kız arkadaşı tarafından terk edildi.

- Warum fasst du meine Freundin an?
- Warum fassen Sie meine Freundin an?

Neden kız arkadaşıma dokunuyorsun?

- Ich hielt Maria für deine Freundin.
- Ich hielt Maria für Ihre Freundin.

- Mary'nin senin kız arkadaşın olduğunu düşündüm.
- Mary'yi kız arkadaşın sanıyordum.

- Bist du nicht Toms Freundin?
- Bist du nicht die Freundin von Tom?

Tom'un kız arkadaşı değil misin?

- Tom fuhr mit seiner Freundin einkaufen.
- Tom ging mit seiner Freundin einkaufen.

Tom kız arkadaşıyla alışverişe gitti.

Ich übernachte bei einer Freundin.

- Bir arkadaşımın evinde kalacağım.
- Bir arkadaşta kalacağım.

Sie ist nicht meine Freundin.

O benim arkadaşım değil.

Meine Freundin hat mich verlassen.

Kız arkadaşım beni terk etti.

Toms neue Freundin ist Vegetarierin.

Tom'un yeni kız arkadaşı bir vejetaryen.

Ich warte auf meine Freundin.

Kız arkadaşımı bekliyorum.

Sie war meine erste Freundin.

O benim ilk kız arkadaşımdı.

Sie ist meine beste Freundin.

O benim en iyi arkadaşım.

Ich habe keine einzige Freundin.

Tek bir kız arkadaşım bile yok.

Meine Eltern kennen meine Freundin.

Ailem kız arkadaşımı tanıyor.

Ich will meine Freundin wiederhaben!

Kız arkadaşımı geri istiyorum.

Das ist nicht meine Freundin.

O, kız arkadaşım değil.

Ich bin nicht deine Freundin.

Ben senin kız arkadaşın değilim.

Deswegen hat Tom keine Freundin.

Tom'un bir kız arkadaşının olmamasının nedeni budur.

Ich will eine Freundin haben.

Bir kız arkadaş istiyorum.

Willst du meine Freundin werden?

Kız arkadaşım olmak ister misin?

Ich vermisse meine Freundin sehr.

Kız arkadaşımı gerçekten özlüyorum.

Meine Freundin mag keine Horrorfilme.

Kız arkadaşım korku filmlerini sevmiyor.

Meine Freundin ist sehr eifersüchtig.

Benim kız arkadaşım çok kıskanç.

Hat Tom wirklich eine Freundin?

Tom'un gerçekten bir kız arkadaşı var mı?

Maria ist nicht meine Freundin.

- Mary benim sevgilim değil.
- Mary benim kız arkadaşım değil.

Tom betrog seine Freundin monatelang.

Tom kız arkadaşını aylarca aldattı.

Ich habe schon eine Freundin.

Zaten bir kız arkadaşım var.

Ich mag deine Freundin nicht.

Kız arkadaşını sevmiyorum.

Er trifft seine Freundin samstags.

Cumartesi günleri kız arkadaşı ile buluşur.

Meine Freundin kann gut tanzen.

Benim kız arkadaşım iyi dans edebiliyor.

Warum habe ich keine Freundin?

Neden bir kız arkadaşım yok?

Meine Freundin hat mich angelogen.

Kız arkadaşım bana yalan söyledi.

Meine Freundin ist sehr besitzergreifend.

Kız arkadaşım çok sahiplenici.

Emilie ist meine beste Freundin.

Emily benim en iyi arkadaşım.

Du bist nicht meine Freundin.

Sen benim kız arkadaşım değilsin.

Sie ist nur eine Freundin.

O yalnızca bir arkadaş.

Er hat eine neue Freundin.

Onun yeni bir kız arkadaşı var.

Seine Freundin war auch da.

Sevgilisi de oradaydı.

Das muss seine Freundin sein.

Onun kız arkadaşı olmalı.

Maria war Toms erste Freundin.

Mary Tom'un ilk kız arkadaşıydı.

Tom hat eine feste Freundin.

Tom'un istikrarlı bir kız arkadaşı var.