Examples of using "Ihrer" in a sentence and their turkish translations:
- Ondan kurtulun.
- Kurtul ondan.
Mary annesine yardım ediyor.
nefes alıp verdiğinizi farkında olun.
Peki, zihinleri üzerine?
Şapka senin.
Sigara içmek sağlığınız için zararlı.
Mary annesine benziyor.
Büyükannesi tarafından büyütüldü.
Şişman olmasına rağmen güzeldi.
Marie annesine yardım ediyor.
Neredeyse bütün erkekler ilaçlarından öldüler hastalıklarından değil.
Susan gerçekten annesine çekmiş.
Çantanızda neyiniz var?
Sınıfındaki herkes ondan hoşlanır.
Malala, otobiyografisinde şöyle yazıyor:
Durum onların kontrolünden çıktı.
Gerçekten annesine benziyor.
O, masumiyeti konusunda ısrar etti.
- O annesine çok benziyor.
- Annesine çok benziyor.
- Annesini çok andırıyor.
O, annesine çekmiş.
Son derece büyükannesine benzer.
Ailen nasıl?
O reşit olmadan önce öldü.
Sizinle tamamen aynı fikirdeyim.
Ona yakın yaşıyoruz.
O, annesine yardım etmiyordu.
Onun hikayesini dinledim.
Onun öğrencilerinden hiçbirini tanımıyorum.
Kazuko gerçekten de kız kardeşine benziyor.
Onu senin takdirine bırakacağım.
- Mary kız kardeşine köpek gibi kötü laflar söylüyor.
- Mary, kız kardeşine lakap takıyor.
Listenizde kimler var?
Mary kedisi ile oyun oynuyor.
O, annesine yardım etmeli.
Cezalandırılırılmaktan kaçtılar.
O, annesine çok fazla benziyor.
Bu şemsiye onun olacak.
O, bazen annesine yardım eder.
O onun yanında.
Tütün önemli ürünlerden biridir.
- Mary annesine benziyor.
- Mary annesine çekmiş.
O, zamanının ilerisindeydi.
O onların kararlarına itaat etmek zorunda kaldı.
O ailesine sadıktır.
Helen kızı hakkında çok endişeli.
Mary minik sulama kutusuyla annesinin bahçeyi sulamasına yardım etti.
Sesi dinlemek için hoş.
Onun yerinde olsan ne yapardın?
Beni doğum günü partisine davet etti.
aheste aheste bahsetmiş olmalı.
Çünkü onların ana nehirlerinden 10 tanesi
Atalarının izlerini takip ediyorlar.
...onlara avları üzerinde avantaj sağlar.
salakça düşünceleri ve inanışları yüzünden
olmaması gibi önemli hatalar meydana geldi .
Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
Mary gerçekten annesine benziyor.
Aşırı sigara içmek sağlığa zarar verir.
Bu ayin onların dinlerinin bir parçasıdır.
Her şey onun cevabına bağlı.
Ülkeler kültür olarak farklıdır.
O, büyükannesi tarafından büyütüldü.
Masum olduğuna beni ikna etti.
Onların hepsi stratejilerinin bir parçası.
O, tüm dikkatini işine verdi.
Kızının giyinmesine yardım etti.
Onun güzelliği tarafından etkilendim.
Başarımı onların yardımına borçluyum.
Biz onun sesinden büyülendik.
Ben onun masumiyetine inandım.
O, onun kız kardeşi ile evlendi.
Ben onun homurdanmasından bıktım.
Onun mantığını anlayamadık.
Julia kızına bir öpücük veriyor.
Annesine iyi geceler öpücüğü verdi.
Hikayenin doğruluğundan şüphe etti.
Ben onun performansından memnunum.
İşinizden memnun musunuz?
Kendini hasta annesine adadı.
O, iç çamaşırından başka bir şey giymiyordu.
Parayı kızına devretti.
Onun annesine söyledin mi?
Onun çalışmasından etkilendim.
Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.
Onun güzelliği ile sersemdi.
Mary, battaniyeden yapılmış kalesi içinde saklanıyor.
Uykusuzluktan kurtuldu.
Onun elinde bir şeyi var.
- Onun güzelliği kıyaslanamaz.
- Onun güzelliği eşsizdir.
Mary annesinin yemek pişirmesine yardımcı oldu.
Mary pişirmede annesine yardım etti.