Examples of using "Aufgelegt" in a sentence and their turkish translations:
- Telefonu kapadım.
- Telefonu kapattım.
O, telefonu kapattı.
Bugün kocamın keyfi yerinde.
Bu kitap sekiz baskıyı geçti.
Biraz daha konuşmak istedim ama o kapattı.
Telefonu kapatır kapatmaz, tekrar çalmaya başladı.
Telefonu kapar kapamaz bir çağrı daha geldi.
O, telefonda beni o kadar kızdırdı ki telefonu yüzüne kapattım.
- Tom bir şaka havasında değil.
- Tom espri havasında değil.
- Tom hiç espri modunda değil.
Ondan özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
Tom'un canı yemek pişirmek istemiyor.