Examples of using "Anwesenden" in a sentence and their turkish translations:
Bu hediyelerin neredeyse tamamı kadınlarındı.
Mevcut bütün erkekler smokin giyiyorlardı.
Mevcut olanların hepsi plana karşıydı.
Şu bulunanların hepsi gözyaşlarına boğuldu.
O kendini oradaki insanlara tanıttı.
Tom restoranda herkesin önünde dizlerinin üzerine çöktü, cebinden bir elmas yüzük çıkardı ve herkes alkışlarken Mary'ye evlenme teklif etti.