Examples of using "Offrent" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar teklif ediyorlar?
Çünkü canlı yayın aynı türden bir etkileşim hissi sunuyor.
Ağustos ayında neredeyse tüm mağazalar indirim sunar.
Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.
Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.