Examples of using "Falaises" in a sentence and their turkish translations:
ve devasa deniz kayalıklarının,
Şu tepelerden gelen hava akımını hissedebiliyorum.
Ve tırmanmanın mümkün olmadığı dik kayalıklar da var.
Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var. Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla
Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle
Ama bu bizi kayalıkların hemen kenarında ve gelgitin merhametine bırakıyor.
Şehir çok ağır tahkimliydi. Bayır ve uçurumların en dik yerinde , çevre ovadan oldukça yüksek bir yerdeydi.