Examples of using "Sentiment" in a sentence and their turkish translations:
Sen o duyguyu bilir misin?
Bu his tanıdık geldi mi?
Bunu hissedersiniz.
O hissi tanıyordum.
Bu hissi biliyorum.
Duygu karşılıklıdır.
Duygu karşılıklıydı.
Duygu karşılıklıdır.
O duyguyu hatırlıyorum.
Sen de bunu hissediyor musun?
Hepiniz o şekilde mi hissediyorsunuz?
Biri bizi izliyor gibi hissediyorum.
Ben senin hakkında aynı şekilde hissediyorum.
Gerçekten bu şekilde hissettiğini bilmiyordum.
Sorun hakkında ne hissediyorsun?
tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.
Onun haklı olduğuna dair bir hissim var.
Onun bugün geleceğine dair bir hissim var.
Biri beni izliyor gibi geliyor.
Böyle bir aptal gibi hissediyordum.
Onu söyleyeceğin içime doğdu.
Bu hissi bilir misiniz?
ve bu his aylarca benimle kaldı.
Fransızcamın geliştiğine dair içimde bir his var.
Onun için hazırım gibi hissediyorum.
Riske değdiğini hissettim.
Geç kalacağına dair içimde bir his vardı.
Ben sadece seninle ilgili böyle hissetmiyorum.
Bütün bunlar hakkında nasıl hissediyorsun?
Doğum günlerinin önemli olduğunu hissediyor musunuz?
önemli sayılmak, kahramanlık aidiyet duygusu, amaç,
terleyen avuçları, o artan panik hissini iletemem.
bana uzun süren hoşnutluk hissettiriyordu.
O tuhaf bir duyguydu.
Ben duyguyu biliyorum.
Senin çok iyi bir avukat olacağına dair içimde bir his var.
Onu bana soracağın içime doğdu.
Hediyeler vermenin çok önemli olduğunu düşünüyor musun?
İkincisi, 'sanki Jason'a yardım edebilirdim gibi' diye düşünüyordum.
Bu yüzden nasıl hissettiğiniz nasıl davranacağınızı direkt etkiliyor.
Öfke, hürmetle bağdaşmıyor.
aitlik ve topluluk olgusu var.
Çünkü canlı yayın aynı türden bir etkileşim hissi sunuyor.
Ayrıca büyük bir aciliyet var.
- Kendimi gerçekten oraya aitmişim gibi hissettim.
- Kendimi gerçekten oraya aitmiş gibi hissettmiştim.
- Gerçekten oraya ait olduğumu hissettim.
Bu harika bir duyguydu.
O, güç ve güven duygularına ilham verdi.
Ben tam olarak aynı duyguya sahiptim.
Gerçekten kazanmamı istemediğini hissediyorum.
Silah kontrolü hakkında nasıl hissediyorsunuz?
Bir şeyin oldukça doğru olmadığını hissetmeden geçemeyeceğim.
Gerçekten gitmemi istemiyorsun hissine kapılıyorum.
Gerçekten kalmamı istemediğine dair içimde bir his var.
İzinsiz giriyorum gibi hissediyordum.
rahatça birbirimizle bağlantılı olmadan kalabiliyoruz.
hissinin yerine o kadar çabuk kayboldu.
korku yaratan herhangi bir şey hissederseniz
Peki sahte bir güven duygusuna kapıldık mı?
Bunu yapmanın biraz riskli olduğunu hissediyorum.
Aşk sadece hissetmek değil aynı zamanda bir sanattır.
Senin ve benim ortak çok şeyimiz olduğuna dair içimde bir his var.
Ben buradaki hiç kimsenin bize gerçeği söylemediği hissine kapılıyorum.
- Zaten biliyorsun gibi hissediyorum.
- Zaten biliyormuşsun gibi hissediyorum.
Ben seni tanıyorum gibi hissediyorum.
Mütemadiyen, yaklaşan kayba dair hislerini dinledik, hissettik.
Onun kitaplarını okuduktan sonra bir ev inşa edebileceğimi hissediyorum.
Ağlayabilirim gibi hissediyorum.
Bana henüz söylemediğin bir şey olduğuna dair içimde bir his var.
Ben gelişme kaydediyorum gibi hissediyorum.
Bu inanılmaz zorluğu aşmıştı. Ve ben de hayatımda yaşadığım zorlukları aştığımı hissettim.
İşsizlik hakkında bir şey yapılması gerektiğine dair genel bir kanı vardır.
O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti fakat o ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Kendimi sanki hiç seçeneğim yokmuş gibi hissettim.
İçimde onunla daha önce karşılaştığım hissine sahibim.
Harika hissettim.
Onun liseden beri çıktığı bir erkek arkadaşı var, fakat o ilişkilerinin durgunlaştığını hissediyor, bu yüzden memnun oldu.