Translation of "Occasions" in Turkish

- Ne laisse pas filer les occasions.
- Ne laissez pas filer les occasions.

Fırsatların geçip gitmesine izin vermeyin.

Il y aura d'autres occasions.

Başka fırsatlar olacak.

Je l'ai rencontré à plusieurs occasions.

Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.

Nous ne mangeons du homard qu'aux occasions spéciales.

Sadece özel günlerde ıstakoz yeriz.

Dan donna à Linda de nombreuses occasions de s'expliquer.

Dan Linda'ya, açıklamak için sayısız şans verdi.

Qui ont vu des étincelles de brillance, mais aussi des occasions manquées, une avarice choquante et une réticence

Parlaklık kıvılcımlarının görüldüğü, ancak aynı zamanda şansların kaçırıldığı, şok edici açgözlülüğün ve