Examples of using "Mangeons" in a sentence and their turkish translations:
Önce yemek yiyelim.
- Yemek yiyoruz.
- Yiyoruz.
Biz burada yeriz.
- Karpuz yiyelim!
- Bir karpuz yiyelim!
Ne zaman yemek yiyoruz?
Değişiklik olması için dışarıda yiyelim.
Gitmeden önce yemek yiyelim.
Biz pilav yeriz.
Bu gece dışarıda yiyelim.
- Salata yiyoruz.
- Biz bir salata yiyoruz.
Balığı çiğ yeriz.
Yemek sıcakken yiyelim.
Önden buyuralım ve yiyelim.
- Altıda yeriz.
- Altıda yemek yeriz.
Tereyağlı ekmek yiyoruz.
Haydi balığı pişirip yiyelim.
Biz sık sık balığı çiğ yedik.
Haydi şimdi yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Günde üç kez yemek yeriz.
Biz bir kaşıkla çorba yeriz.
Akşam yemeğimiz soğumadan önce yiyelim.
Yemek hâlâ sıcakken yiyelim.
Neden hep birlikte yemiyoruz?
belki de hala yeriz. Denemedim
Sadece özel günlerde ıstakoz yeriz.
Dondurmayı erimeden şimdi yiyelim.
Biz her akşam saat altıda yemek yeriz.
- Yaşayabilmek için yeriz.
- Biz yeriz bu yüzden yaşayabiliriz.
Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz.
Biz nadiren dışarıda yeriz.
Eskiden yaptığımız gibi parkta yemek yiyelim.
Yaşamak için yeriz, yemek için yaşamayız.
İçeride yemek yemeyi tercih ederiz. Dışarısı çok soğuk.
Biz genellikle bir bıçak, çatal ve kaşıkla yemek yiyoruz.
Arada kar var abi. Ekmeği de biz yiyelim.
Bir günde üç kez yemek yeriz.
Biz haftalardır aynı şeyi yiyoruz! Bundan bıktım!
- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.
Öncelikle, ne yediğimiz ve ne içtiğimiz hakkında dikkatli olmalıyız.
- Biz yemek yerken sessiz ol.
- Biz yemek yerken sessiz olun.
Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.
Biz yemek yemiyoruz.
Neyi ve ne kadar çok yediğimizin farkında olma iyi sağlık için gereklidir.
Kahvaltı yaparken genellikle TV izleriz.
- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.
- Akşam yemeğini nerede yediğimiz benim için dert değil. O tamamen sana kalmış.
- Yemeği nerede yediğimiz umurumda değil. Bu tamamen sana kalmış.