Examples of using "Laissez" in a sentence and their turkish translations:
Sedece gitmesine izin verin
Onu yalnız bırakın.
Onu yalnız bırakın.
Onu bize bırak.
Yaşamama izin ver.
İçeri girmeme izin ver.
Onu yalnız bırak.
Bunu bana bırak.
Bırak da işlerini yapsınlar.
Kararımı erteleyeyim.
- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.
Kapat şu konuyu artık!
Bundan ne kastediyorum açıklayayım.
Göstereyim.
Sizin için bir resim çizeyim,
Bana yaz.
Bunu yapayım.
Kendimi tanıtmama izin verin.
Onu geride bırakın.
Bırakın halledeyim.
Bizi bırak.
Bırak beni.
- Bırak kurusun.
- Kurumaya bırak.
Onunla konuşayım.
Bazı şeylerin gitmesine izin verin.
Sana yardım edeyim.
Bir kontrol edeyim.
Yani şunu çok açıkça söyleyeyim,
O zaman farklı yaklaşmama izin verin.
bırakın söylesin fikirlerini
bölünmeleyim artık yahu.
çeksinler yahu sonuna kadar çeksinler
Bırak zeki çocuklar uğraşsınlar demiş
Burada biraz durup sizleri
- Seni onunla tanıştırayım.
- Sizi onunla tanıştırayım.
Onu açık bırakma.
İşimizi yapmamıza izin ver.
- Onlar işlerini yapsınlar.
- Onların işlerini yapmasına izin ver.
İşimizi bitirelim.
Düşmanın yaklaşmasına izin vermeyin.
Ölmeme izin verme.
El kitabına bakayım.
Akşam yemeği için ödememe izin ver.
Yemeği ben pişireyim.
Ceketlerimi alayım.
Onu halletmeme izin verin.
Bırak gideyim.
Gitmesine izin ver.
- Gitmesine izin ver.
- Bırak gitsin.
- Bırak onu gitsin.
Rüzgâr yüzüme vursun
yine de konuşmamı umut dolu bir notla sonlandırayım diyorum:
Size birkaç örnek vermeme izin verin.
Size üç tüyo vermeme izin verin.
Bunu güneş ışığında bırakabilirsiniz
Size bir örnek vereyim.
Neden düz olduğunu bizden saklasınlar ki
Lütfen beni yalnız bırak.
- Bırak ta uyuyayım.
- Uyumama izin ver.
Bırak öleyim.
Ben ödeyeyim.
- Sizi Bay Tanaka ile tanıştırayım.
- Sizlere Tanaka Bey'i takdim etmeme izin veriniz.
Bırak!
Açıklayayım.
Onu yalnız bırakın.
Bırak konuşsun.
Bırak konuşsun.
Bize çevirecek birkaç cümle bırak.
Mesaj bırak.
Öğreneyim.
Onu bana bırak.
Avukatımı telefona alayım.
Onu yalnız bırak.
Tom'un gitmesine izin ver.
Lütfen, gitmeme izin ver.
Üstüne bir bardak su iç!
Ben yalnız gideyim.
- Karımı tanıtmama izin ver.
- Karımı tanıtayım.
- Size eşimi takdim edeyim.
Çıkarın beni!
- Seninle gitmeme izin ver.
- Seninle gideyim.
Bir hamal bagajını taşısın.
Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.
Size bir örnek göstereyim.
Bipten sonra mesajınızı bırakın.
Seni eve götüreyim.
İşini bitmemiş bırakma.
Onu tek başına yapsın.
Dan benimle konuşsun. Sözünü kesme.
Senin için talimatları yazdım.
Konuşmama izin ver.
Onun seni endişelendirmesine izin verme.
Bizi yalnız bırak, lütfen.
Tom'un tahmin etmesini devam ettir.
Tom'un cevap vermesine izin ver.
Tom'un gelmesine izin ver.