Examples of using "Rencontré" in a sentence and their turkish translations:
Onunla nasıl tanıştın?
Dün Mary ile buluştum.
- Onunla karşılaştım.
- Onunla tanıştım.
O, onunla buluştuğunu inkar etti.
Daha önce bu kızla tanıştım.
Sen başka biriyle de buluştun mu?
Jacksonlarla tanıştınız mı?
Ben bir gün önce onunla tanıştım.
- Öğrencilerinizden biriyle tanıştım.
- Sizin öğrencilerinizden biriyle tanıştım.
gençleri Hindistan kırsalında
Bir geyiğe rastladım.
- Ben kimseye rastlamadım.
- Kimseyle tanışmadım.
Ben senin arkadaşınla buluştum.
Dün Christina'yla buluştum.
Bir arkadaşa rastladım.
Onunla dün tanıştım.
- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.
Onunla daha önce tanıştım.
- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.
Sonunda onunla tanıştım.
Arkadaşlarımla buluştum.
- Tom biriyle tanıştı.
- Tom birisiyle karşılaştı.
Dün Mary ile buluştum.
Orada bir arkadaşla karşılaştım.
Burada çok Esperantistle tanıştın mı?
Babamla nerede tanıştın?
Onunla tanışan kişi benim.
Sevgilinle nerede tanıştın?
Mary ile nasıl tanıştınız?
Onunla bir kez buluştum.
Ben onunla şans eseri tanıştım.
Yaklaşık öğleyin onunla karşılaştım.
Onunla tanışan bendim.
Geçen gün ona rastladım.
Dün ebeveynlerine rastladım.
Sempatik insanlarla tanıştım.
Onunla Tom'un evinde tanıştım.
Onu önceki gün gördüm.
- Bir yazar ile tanıştık.
- Bir yazarla tanıştık.
- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Dün babanla karşılaştım.
Boston'da Tom'la karşılaştım.
Geçen gün Tom'la karşılaştım.
Bazı arkadaşlarla tanıştınız.
Onunla internette tanıştım.
Yaşlı bir kadınla tanıştım.
Onunla evvelsi gün karşılaştım.
- Tom'la orada tanıştım.
- Tom'a orada rastladım.
Dün o onunla karşılaşmış olabilir.
Onunla üniversitede karşılaştın mı?
- Dün burada Christine'i gördüm.
- Dün Christine'i burada gördüm.
Dün arkadaşlarımla buluştum.
Ben Mary ile hiç tanışmadım.
Onunla birkaç kez karşılaştım.
Parkta Ken'le karşılaştım.
Mattias'la İspanya'da tanıştım.
O onunla bu sabah tanıştı.
Tom, Mary ile karşılaşmadı.
Tom asla Mary ile karşılaşmadı.
- Daha önce o kızla karşılaştım.
- O kızı daha önce gördüm.
Tom'la ekim ayında tanıştım.
Öyle insanlarla tanıştım.
Paris'te onunla görüştüğümü hatırlıyorum.
Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.
Ben onunla karşılaşmadım.
Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.
Prensin kendisiyle buluştum.
Daha önce onunla karşılaşmadım.
Ben başkanın kendisiyle buluştum.
Onunla tamamen şans eseri tanıştım.
Son zamanlarda Tom'la buluşmadım.
Onunla berber dükkanında karşılaştım.
Müdürün kendisiyle görüştüm.
Onunla istasyonda tanıştım.
Kütüphanede Tom'la karşılaştım.
Ben havaalanında bir arkadaşla karşılaştım.
İşten sonra onunla buluştum.
Bir sürü güzel insanla tanıştım.
O okurken onunla tanıştım.
Onunla kalabalıkta buluştum.
O, onunla sadece son zamanlarda görüştü.
Tom Mary ile tanıştığını inkar etti.
Orada bir sürü arkadaşla buluştum.
Ona rastladıktan sonra derhal beni ara.
Bir otobüs beklerken, arkadaşımla buluştum.
Kimseyle tanıştın mı?
İşe aldığım kişiyle tanıştın mı?
O, geçenlerde rastladığın adamdır.
- Bu sabahtan önce Tom'la hiç karşılaşmamıştım.
- Bu sabaha kadar Tom ile hiç tanışmamıştım.
- Bu sabaha kadar Tom ile hiç karşılaşmamıştım.
Onunla hiç tanışmadığına emin misin?
Tıpkı sizin gibi, muhtemelen bazı tersliklerle karşılaştınız,
Yerli insanlar ve çiftçilerle tanıştım.
ve bu küçük adamla tanıştım.