Examples of using "Misérable" in a sentence and their turkish translations:
Ben sefil ve mutsuzdum.
Ödeme berbat.
Ödeme çok berbat ve saatler çok uzun.
O yıllarca sefil bir hayat sürdürmek zorunda kaldı.
Tom sefil görünüyor.
Acınacak bir maaş ve uzun çalışma saatlerinden dolayı işini bıraktı.
Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.