Examples of using "Mâle" in a sentence and their turkish translations:
Bir erkek.
Rakip bir erkek.
erkek ve kadın.
Erkek yukarıda fa'dan şarkı söylüyor
Erkek yine geldi.
Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi.
Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.
Bir erkek puma. O da ava çıkmış.
Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.
Erkek kıvırcık temkinli davranmalı.
Bazı hayvan türlerinde dişi erkek üzerinde egemendir.
Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.
Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.
Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.
Bu ufak, erkek tungara kurbağası sadece bir yüksük boyutunda.
Üç köpeğim var. Biri erkek ve diğer ikisi dişidir.
İyi de eder. Bir eş bulmak için 400 metre yol alması gerekebilir.
Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.
Yaşlı erkek fazla iri olduğu için geri kalan herkesten daha yavaş.
dişi, düetine en iyi eşlik eden erkeği seçme eğiliminde.
Yumuşak tabanları sayesinde altı tonluk bir erkek bile fark edilmeyebilir.
Bu kez, öfkeli, büyük bir erkek pars eyalet başkenti Bangalore'daki bir okulda.
Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.
...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.