Examples of using "L'une" in a sentence and their turkish translations:
- Camlardan biri kırıldı.
- Pencerelerden biri kırıldı.
erkek ve kadın.
Elmalardan biri yere düştü.
Bu temel kurallardan biridir.
O bu şeylerden biriydi.
Bu bizim kurallardan biri.
- Cevaplardan biri doğrudur.
- Cevaplardan biri doğru.
O benim arkadaşlarımdan biridir.
Bu bizim uzmanlık alanlarımızdan biri.
iki levhanın birbirini ittirmesi veya birinin diğerini ittirmesi sonucu
Karısı arkadaşlarımdan biridir.
Bu, eserlerinden biri mi?
Bugün, Stella, kendisi o kızlardan biri,
Son çıkanlardan biri olmak...
en eski ayakta kalan yapılardan da bir tanesi
dünyanın 7 harikasından bir tanesi
Bavullardan biri tamamen boş.
Kızlardan biri arkada bırakıldı.
İki kızdan biri Tom'a gülümsedi.
Sıfırdan sosyal değişime öncülük eden insanlardan biri
İki ilmek, biri diğerinin önünde.
Bu evlerden birini ziyaret etsek
Bugünlerin en büyük şirketlerinden bir tanesi olan Google
Mary benim en sevdiğim yazarlardan bir tanesi.
Şu insanlardan biri o olabilir.
O en güzel kızlardan biriydi.
Annem onların bir kız kardeşidir.
Bu, onun her zaman söylediği şeylerden biridir.
- Yedek parçaları birer birer inceledi.
- Yedek parçaları peş peşe inceledi.
O onlardan biri.
Bunlardan birini al.
Saldırganların, bir şiddet eylemine kendilerini hazırlarken
Sosyal psikolojinin vakıfsal iç yüzlerinden birisi de
Bu, birlikte son yüzüşlerinden biri olabilir.
burayı önemli yapan şeylerden bir tanesi de
Eğitim sistemimizde ki bazı eksikliklerden bir tanesi de bu
Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.
Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
Muhtemelen onlardan biri yalan söylüyor.
Bu benimkilerden biri.
Biriniz yalan söylüyor.
Dan garson kızlardan birine yardım etti.
Bu ülkedeki en iyi okullardan biri.
Can sıkıntısı en lüks şeylerden biridir.
Sen sahip olduğum birkaç arkadaştan birisin.
Gökbilimi en eski bilimlerden biridir.
Londra, dünyanın en büyük şehirleri arasındadır.
Tütün önemli ürünlerden biridir.
Yeni yollar birbiri ardına inşa edildi.
Biz dünyadaki en iyi takımlarından biriyiz.
Onlardan biri miydin?
O şimdiye kadar gördüğüm en güzel kızlardan biri.
Fakat gıda üretimindeki en yeni buluşlardan biri;
ve aradığımız yaratıklardan birini bulmamı sağladı.
küresel dünya ile ulusal kimlik
CA: Reed, bir başka tutkundan bahsetmek istiyorum.
aslında çözülemeyen sırların sebeplerinden bir tane de bu olabilir
Yokohama, Japonya'daki en büyük şehirlerden biridir.
İki şirket birbirleri ile yarışıyor.
Onun biri piyanist ve diğeri bir viyolacı olan iki kızı vardır.
Milliyetçilikleri savaşın bir nedeniydi.
Dürüstlük, dünyadaki en güzel şeylerden birisidir.
En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.
- Bu, dünyadaki en zehirli örümceklerden biri.
- Bu, dünyada olan en zehirli örümceklerden biri.
Bu, hayatımın en kötü deneyimlerinden biriydi.
Onlar birbiri ardına öldüler.
Onlardan biri bir casus.
bunun sebeplerinden bir tanesi Ayasofya'ya yapılacak saldırıları engellemekti
Açlık en büyük sosyal felaketlerden biridir.
Paris, geçen sene gezdiğim şehirlerden bir tanesi.
Tac Mahal, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biridir.
İşte favorilerimden biri.
İçimizden biri kazanabilir.
Los Angeles görmek istediğim şehirlerden birisidir.
O, hayatımdaki en büyük hatalardan biriydi.
Birbirlerini derinden seviyorlar.
Mary dünyadaki en zengin kadınlarından biridir.
Bunu yapmak zorunda olan otuz insandan biriyim.
Bunu yapmak zorunda kalan otuz insandan biriyim.
Ahtapotlar kavgaya başlamak için birbirlerine doğru yaklaştıklarında,
oysaki Türk en eski ırklardan bir tanesi
Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
Alman Devlet Kütüphanesi Avrupa'nın en büyük kütüphanelerinden biridir.
Japonya, dünyadaki en büyük ekonomik güçlerden biridir.
Bu şimdiye kadar duyduğum en komik şakalardan biri.
Onlardan birine benziyor.
Mezgit avcılığı ülkedeki en büyük balık avcılığıdır,
Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.
Bu sürprizlerden birisi sanırım 6 yıl önce gerçekleşti.
Daha aydınlık bir dünyaya adapte olmakta zorlandıkları pek çok noktadan biri bu.
Singapur şu anda dünyanın vahşi yaşama en dost şehirlerinden biri.
20'de 1'den biri olacaktı
Onun üç kız kardeşi var; biri Tokyo'da ve diğerleri Nagoya'dadır.
Onun üç arabasından biri mavi ve diğerleri beyazdır.
O benimkilerden biri.