Examples of using "J'eus" in a sentence and their turkish translations:
Bir ilhamım vardı.
- Ben onun hakkında bir rüya gördüm.
- Onun hakkında bir hayalim vardı.
Onunla ilgili yapacak çok az şeyim var.
Bir fikrim vardı.
Onunla tanıştığım için şanslıydım.
Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.
Buradan çıkacak yeterli sağduyuya sahibim.
Kötü bir karın ağrım vardı.
Susuzluğumu gidermek için bir bardak bira içtim.
Ben tam olarak aynı duyguya sahiptim.
Bir öğretmen olmaya niyet ettim.
Ben haberi duyduğumda neredeyse kulaklarıma inanamadım.
İzinsiz giriyorum gibi hissediyordum.
Hatalıydım.
Gece iyi dinlendim.
Ne kadar zorladıysam da şarkının ismini hatırlayamadım.
Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.
Hayatım sona erdi gibi düşündüm.
Aklımda başka bir şey vardı.
Kendimi sanki hiç seçeneğim yokmuş gibi hissettim.
- Ürktüm.
- Korkuyla sindim.
- Korkuyla geri çekildim.
- İçim kıyıldı.
Riske değdiğini hissettim.
Bana gerekli gibi gelmişti, bu yüzden yaptım.
Gerçekten birine ihtiyacım olduğunda Tom benim için oradaydı.
- Konser için bilet alırken zorlandım.
- Konser için bilet alırken zorluk yaşadım.
Onunla konuşmaktan zevk aldım.
Keşke bizimle gelseydin.
Keşke onu bana söyleseydin.