Translation of "D'habiter" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "D'habiter" in a sentence and their turkish translations:

C'est dangereux d'habiter près d'un volcan.

Bir volkanın yanında yaşamak tehlikeli.

Il n'a pas encore l'âge d'habiter tout seul.

- O yalnız yaşamak için yeterince yaşlı değil.
- Tek başına yaşayacak kadar büyük değil.

Dès le départ, je n'ai jamais eu l'intention d'habiter dans une grande ville.

Benim başından beri büyük bir şehirde yaşamaya hiç niyetim yoktu.

- Il n'est pas assez mature pour vivre seul.
- Il n'a pas encore l'âge d'habiter tout seul.

O tek başına yaşayacak kadar oldun değil.