Examples of using "Près" in a sentence and their turkish translations:
Yakından izleyin.
Aşağı yukarı.
Bir parka yakın yaşardım.
Tom yakından izledi.
Yakın dur.
hatta daha çok yaklaşmalarını istiyorum.
Daha yakından göz atalım.
Onun yanına oturdu.
Buraya yakın oturun.
O yakında yaşıyor.
Tom buradan uzakta yaşamıyor.
O, kapının yanında çömeldi.
Şöminenin yanında oturalım.
Senin evine yakın yaşamak istiyorum.
Onlar sahile yakın yaşarlar.
Onu daha yakına getir.
Çok yakın durmayın.
Tom ona daha yakından baktı.
- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.
O ona yakın durdu.
- Biz istasyona yakın yaşarız.
- İstasyona yakın oturuyoruz.
Kaza onun evinin yanında gerçekleşti.
Benim yanımda durma.
Ben bir tür anlıyorum.
Onlar okulun yanında yaşıyorlar.
O okulun çevresinde yaşıyor.
Buna daha yakından bakalım.
O oldukça yakında yaşıyor.
Bir nehrin yakınında büyüdüm.
Ben bir baraj yakınında yaşıyorum.
Okyanusun yakınında yaşardım.
Biz okulun yakınında yaşıyoruz.
Buraya oldukça yakın yaşıyorum.
Bu neredeyse hepsi.
Çok yaklaşma.
O, evime yakın.
Onunla kalmalıydım.
O onun yakınında yaşardı.
- Tom, Mary'ye yakın yaşıyor.
- Tom Mary'nin yakınında yaşıyor.
Okyanusa yakın büyüdüm.
Tom pencerenin yanında oturdu.
Daha yakından bak.
O, onu girişin yanında dururken buldu.
O kaza onun evinin yakınlarında oldu.
Şu grafiğe yakından bir bakın.
Daha yakından bakarsanız
Bu tabloyu biraz daha yakından inceleyelim
haberi üzerine geri çekildi .
Biz sınıra yakın yaşıyoruz.
O, evime yakın yaşıyor.
O, evinize yakın mı?
O yaklaşık yirmi dolardı.
O, burada bir yerde yaşıyor.
Tom senin yanında olmak istiyor.
O bana yaklaştı.
O altmışa yakın.
Git ve babanın yanında otur.
Biz denizin yanıbaşında yaşadık.
O, sahile yakın yaşıyor.
Gel, yanımda otur.
Biraz yakın duruyorsun.
O buraya yakın bir yerde mi yaşıyor?
Kendisini ateşle ısıttı.
Bill denizin yanında yaşıyor.
O daha da yakına eğildi.
Benim evim kiliseye yakın.
Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.
Piyasayı yakından izliyorum.
Ben daha yakından bakmak istiyorum.
Tom şimdi Boston'a yakın yaşıyor.
Tom bize yakın yaşar.
Kapıya yakın duracağım.
Bir volkanın yanında yaşamak tehlikeli.
Evim okula yakın.
Arabam buradan çok uzağa park edilmedi.
Benim evim parka yakındır.
Evim istasyona yakın.
Pencerenin yanında durma.
Pencerenin yanında oturmak ister misin?
Yaklaşık kaç tane kitabın var?
Bir nöbet yaklaşık beş dakika sürer.
Yaklaşık ne kadar paraya ihtiyacınız var?
Buralarda güzel bir restoran tavsiye edebilir misiniz?
Onun bürosu tren istasyonuna yakınındır.
Bakalım, bu takip cihazına göre Dana kesinlikle yakınlarda.
böyle 1.000 kareniz olur.
yaklaşık iki bin çeşit erik
Gandhi'nin ömrü boyunca soluduğu
aşağı yukarı milattan önce 2650 yıllarına tekabül ediyor
- Yakınlarda bir çiçek mağazası var.
- Yakınlarda bir çiçekçi dükkanı var.
O yaklaşık benim beden ölçümde.
Adanın yakınındaki o gemiyi görüyor musun?
Dün buraya yakın bir yerde bir gemi battı.
O, gölün yanında yaşıyor gibi görünüyor.