Examples of using "Grande" in a sentence and their turkish translations:
Senin odan büyük.
- Eviniz büyük.
- Senin evin büyük.
Bu büyük bir ilgi.
Mary uzun boylu.
Sen büyüksün.
Ben büyüğüm.
O uzun mu?
Büyük bir hayal gücün var.
Bu oda çok büyük.
Büyük bir ağzın var.
Senin odan çok büyük.
işte büyük tablo bu
büyük bir dehşet içerisinde inceliyor
Öyle büyük bir acı
Ayrıntıya büyük miktarda dikkat edilmiş
'büyük şehir' Konstantinopolis'e saldırmaya cesaret ettiler .
çok hızlı hareketlerle
O, çok değerlidir.
O uzun boylu değil.
- Evim büyüktür.
- Benim evim büyük.
Kocaman ağzını kapa.
Eviniz büyük.
Bu büyük bir zafer.
Rusya büyüktür.
O çok uzun boylu.
Bu büyük bir adım.
Bu önemli haber.
Bu büyük bir şehir.
Bu harika bir şarkı.
Benim büyük bir ailem var.
Bu büyük bir ev.
Senin evin büyük.
Büyük bir evim var.
Bu büyük bir farktı.
Büyük bir yatak odam var.
Kızın boyu uzundur.
Senin en büyük gücün nedir?
En büyük korkun nedir?
Senin için büyük bir sürprizim var.
Çok yardımcı oldunuz.
Uzun boylu musun?
büyük destekçiler.
bir medeniyet olduğunu zannedebilirsiniz.
büyük farka bir bakın.
En köstekleyici şey ise
inanılmaz bir öz güven...
O çok büyük bir odaydı.
O, büyük bir konağa sahiptir.
- Onun ailesi çok geniş.
- Onun ailesi çok büyük.
- Geniş bir ailesi var.
Onların büyük bir evi var.
Tokyo büyük bir şehir.
Onun büyük bir ağzı var.
Bu büyük bir yardım.
Biz büyük bir takımız.
O uzun boylu ve zayıf.
Büyük bir ailen var mı?
Kapı sonuna kadar açıktı.
Ne kadar büyük çok büyük?
Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
- Geniş bir aileden geliyorum.
- Büyük bir aileden geliyorum.
Tom'un büyük bir televizyonu var.
Oda çok büyük.
Onun büyük bir ailesi vardır.
O büyük bir başarı olacak.
Boston büyük bir şehir.
Eşin uzun mu?
Ablam şarkı söylemede iyidir.
Bu oda büyük değil.
Bu oda yeterince büyük.
Ne kadar büyük bir evin var!
O baca çok yüksek.
Onun büyük bir ailesi var.
Zor durumdayım.
Tom'un büyük bir evi var.
Tom'un büyük bir ailesi var.
Biz büyük bir aileyiz.
Tom büyük bir ev inşa edecek.
Okayama büyük bir şehir mi?
Büyük bir ailen var mı?
O, mahalledeki en büyük ev.
Onun geçindirecek büyük bir ailesi var.