Examples of using "Avouer" in a sentence and their turkish translations:
Bunu itiraf etmek zorundasın.
O, itiraf etmek için zorlandı.
- İtiraf etmeliyim ki horluyorum.
- Horladığımı kabul ediyorum.
Şüpheli sonunda itiraf etmeye başladı.
Ve bu nedenle de,
Tom sonunda itiraf etti.
İtiraf etmeliyim, senin planın hakkında bazı kaygılarım var,
Hamile olduğumu aileme nasıl söylerim.
- Horladığımı kabul etmek zorundayım.
- Horladığımı kabul etmeliyim.
Onun hakkında endişeli olduğumu kabul etmeliyim.
Ona işkence etmek anlamsız, o itiraf etmeyecek.