Examples of using "Devras" in a sentence and their turkish translations:
Bunu itiraf etmek zorundasın.
Daha çok yemek pişirmek zorunda kalacaksın.
Sen sürmek zorunda olacaksın.
Bunu Tom'dan rica etmek zorunda kalacaksın.
Çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Bütün tarihleri ezberlemek zorunda kalacaksın.
Onun sorumluluğunu yüklenmek zorunda kalmayacaksın?
Şu andan itibaren daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Yemek pişirmeyi öğrenmek zorunda kalacaksın.
Eğer onu yaparsan sonuçlarıyla yüzleşmen gerek.
Onu Tom'la tartışmak zorunda kalacaksın.
Oraya gidebilirsin ama sürekli dikkatli olman gerekecek.
Onunla ilgilenmek zorunda kalacaksın.
Başka birine sormak zorunda kalacaksın.
Gelecek yıl daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Bu kalmak zorunda kalacağın anlamına mı geliyor?
Yaptığını sandığım başarı türünü elde etmek istiyorsan, öyleyse daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Eğer bu evliliği iş için istiyorsan benimle zaman geçirmek ve sürekli çalışmak arasında seçim yapman gerekiyor.
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.