Examples of using "Enfin" in a sentence and their turkish translations:
Nihayet.
Sonunda yalnızız.
Son olarak, kimlik.
Sonunda seni buldum.
İkimiz nihayet yalnızız.
Sonunda arkadaşlarımı yakaladım.
Ve son olarak: diyet.
Sonunda bitti.
Nihayet kar yağıyor!
- Nihayet bugün Cuma.
- Sonunda bugün Cuma.
Yaz sonunda başlıyor.
Sonunda o, amacına ulaştı.
Nihayet kediyi torbadan çıkardı.
Yani, kısmen onu buldu.
Son olarak, Hala'yı tanıyalım.
Gelgit nihayet tersine dönüyor.
Kurtuldu. Nihayet.
Sonunda, geldi.
Adam sonunda gitti.
Benim sıram nihayet geldi.
Biz sonunda özgürüz.
Okul nihayet bitti.
Sonunda onunla tanıştım.
Sonunda onunla tanıştım.
Son olarak o Amerika'ya gitti.
Mesajı çözdünüz mü?
Biz nihayet zirveye ulaştık.
Tom nihayet geldi.
Sonunda yağmur yağmaya başladı.
Nihayet, dördüncü adım,
ve sonunda, dışarıdasın.
Nihayet beslenebilecekler.
Sonuncusu, kimlik.
Almanya'nın Hagen kentinde sonunda bulundu
Sonunda, bilgi aldık.
Kız kardeşim nihayet nişanlandı.
Sonunda, işimi tamamladım.
Sonunda dileğim gerçekleşti.
Onun dileği sonunda gerçekleştirildi.
Sonunda dileğim gerçekleşti.
Sonunda bebek uykuya daldı.
Sonunda, sıram geldi.
Sonunda, göle geldik.
Nihayet bir karar verdim.
- Nihayet çalışmayı sona erdirdiler.
- Sonunda çalışmayı bıraktılar.
Hafta nihayet bitti.
Rüyası sonunda gerçek oldu.
Çocuklar nihayet uyuyor.
Sonunda, zirveye ulaştık.
Kâbus nihayet bitti.
Sonunda onun sırasıydı.
Şükür Tanrım, nihayet yağmur yağıyor.
Sonunda ne dediğini anlıyorum.
Hele şükür biri beni ciddiye aldı.
Ve son olarak Çin pazara devasa.
Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.
Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.
Sonunda bir uzlaşma noktası bulduk.
Sonunda, evdeydik!
Sonra, nihayet, o, ağzını açtı.
Sonunda, Kaliforniya'ya vardık.
Dönem sınavları nihayet bitti.
Onun kirli işleri en sonunda ortaya çıktı.
- Sonunda gerçek bizim tarafımızdan öğrenildi.
- Sonunda gerçeği öğrendik.
- Sonunda gerçek bizim tarafımızdan bilinir hale geldi.
O, sonunda otele vardı.
Biz nihayet göle ulaştık.
Sonunda, köye vardık.
Hadi ama! Küçük bir çocuk gibi davranmayı kes!
Sonunda, biz ondan kurtulduk.
Sonunda bir işi oldu.
Ve sonuçta, ana dilinizi konuşmanıza izin verilmediği için,
ne kadar çaba sarf edeceğinize bakmalısınız.
Ve son olarak tıp konusu var.
Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.
Avrupalılar birşeyleri sonunda aşmışlar
Şüpheli sonunda itiraf etmeye başladı.
Sonunda yüz yüze görüştüler.
Douglas sonunda Lincoln ile konuşmayı kabul etti.
Sonunda ne olduğunu öğrendim.
Nihayet dönem sonu sınavları bitti.
Sonunda seninle tanışabildiğime memnunum.
Yemek nihayet masaya geldi.
Nihayet ne zaman kapını yağlayacaksın?
Sonunda raporu yazmayı bitirdim.
Ayrıca kişisel olarak, kapalı alan yapay çiftliklerinin
Artık gündüz vardiyası işbaşı yapabilir.
Sonunda James Bond bir aktör olarak onu yaptı.
Sonunda eski arabamızdan kurtulduk.
Sonunda doğru kadınla tanıştım.
Haber dün gece sonunda bana ulaştı.
Sonunda dağın tepesine ulaştılar.
Tom sonunda terk etti.
Nihayet benim sıram.
Sonunda, Birinci Dünya Savaşı resmen sona erdi.