Translation of "Avoué" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Avoué" in a sentence and their turkish translations:

Tom a avoué.

- Tom itiraf etti.
- Tom günah çıkardı.

L'homme a finalement avoué.

Adam sonunda itiraf etti.

Il a avoué son crime.

O, suçunu itiraf etti.

Il a ouvertement avoué son crime.

Suçunu çok açık bir şekilde itiraf etti.

Péché avoué est à moitié pardonné.

İtiraf edilen bir günah yarı yarıya bağışlanır.

Tom m'a avoué qu'il détestait Noël.

Tom bana Noel'den nefret ettiğini söyledi.

Marie a avoué qu'elle était une pute.

Maria bir fahişe olduğunu kabul etti.

En se triturant les mains, il a avoué :

Ellerini birleştirerek, itiraf etti

Il a avoué qu'il avait cassé le vase.

Vazoyu kırdığını itiraf etti.

Tom a-t-il avoué avoir tué Mary ?

Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti mi?

- Tom a finalement avoué.
- Tom finit par avouer.

Tom sonunda itiraf etti.

Tom a avoué avoir accepté un pot-de-vin.

Tom rüşvet aldığını itiraf etti.