Translation of "Antérieure" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Antérieure" in a sentence and their turkish translations:

Je pense que j'étais une princesse, dans une vie antérieure.

Geçmiş hayatta bir prenses olduğumu düşünüyorum.

Sans aucun doute, ce rêve était un souvenir d'une vie antérieure.

En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.

- Je suis déjà pris.
- Je suis déjà prise.
- J'ai une obligation antérieure.

- Bir randevum var.
- Önceden verilmiş bir sözüm var.
- Başka bir randevum var.

Sans l'ombre d'un doute, ce rêve était un souvenir d'une vie antérieure.

Bir şüphe gölgesi olmadan, rüya önceki hayattan bir anıydı.

Il n'y a aucun doute que ce rêve était un souvenir d'une vie antérieure.

Hiç şüphe yok ki rüya bir önceki hayattan bir anıydı.

Remplis le formulaire suivant pour savoir qui tu as pu être dans ta vie antérieure.

Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.

- La Cour suprême a annulé une décision antérieure.
- La Cour suprême a cassé un arrêt précédent.

Anayasa Mahkemesi, önceki kararını bozdu.