Translation of "Strengthening" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Strengthening" in a sentence and their turkish translations:

Mimar Sinan later worked on strengthening

Mimar Sinan daha sonrasında güçlendirme çalışmalarını da yaptı

The strengthening of competitiveness on export markets is an urgent need.

İhracat pazarlarında rekabet gücünün güçlendirilmesi acil bir ihtiyaçtır.

With the strengthening sun, new life begins and hardships are slowly forgotten.

Güneşin güçlenmesiyle... ...yeni yaşamlar başlar ve zorluklar yavaş yavaş unutulur.

Like the belt we just mentioned. Many other strengthening studies such as

az önce de bahsetmiştik kemer gibi. Bunun gibi daha birçok güçlendirme çalışması yapıldı

strengthening legal security, ease of doing business and keeping taxes low, have been

artırma, iş yapmayı kolaylaştırma ve vergileri düşük tutma eğilimindeki politikaları

They confirmed the importance of strengthening global precautions in order to prevent devastating losses.

Onlar yıkıcı kayıpları önlemek için küresel önlemlerin güçlendirilmesinin önemini doğruladılar.

Education shall be directed to the full development of the human personality and to the strengthening of respect for human rights and fundamental freedoms. It shall promote understanding, tolerance and friendship among all nations, racial or religious groups, and shall further the activities of the United Nations for the maintenance of peace.

Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.