Translation of "Studies" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Studies" in a sentence and their turkish translations:

- She studies mathematics.
- He studies mathematics.
- He studies maths.
- He studies math.

O matematik eğitimi alıyor.

Gender studies.

Cinsiyet çalışmaları.

- He studies Chinese as well.
- He studies Chinese too.
- He also studies Chinese.

O da Çince öğreniyor.

He studies English, but he also studies German.

O, İngilizce çalışıyor, ama aynı zamanda Almanca çalışıyor.

22 scientific studies.

22 bilimsel çalışma.

She studies hard.

O çok çalışır.

She studies mathematics.

O matematik eğitimi alıyor.

She studies English.

O İngilizce çalışıyor.

He studies Chinese.

O Çince eğitimi görüyor.

Tom studies French.

Tom Fransızca çalışır.

She studies audiology.

O, odyoloji okuyor.

Tom studies hard.

Tom çok çalışır.

Tom studies mathematics.

Tom matematik okuyor.

Layla studies journalism.

- Leyla gazetecilik eğitimi alıyor.
- Layla gazetecilik okuyor.

Tom studies journalism.

Tom gazetecilik okuyor.

Tom studies here.

Tom burada çalışıyor.

- Tom studies French as well.
- Tom also studies French.

Tom da Fransızca okuyor.

- Tom studies philosophy at college.
- Tom studies philosophy in college.

Tom üniversitede felsefe okuyor.

studies are still ongoing

çalışmalar ise hala devam ediyor

studies in the region

bölgede yapılan çalışmalarda

He always studies hard.

O her zaman çok çalışır.

Tony studies after dinner.

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.

She studies 24 / 7.

O, 7/24 çalışır.

He studies American history.

- O, Amerikan Tarihi eğitimini yapıyor.
- O, Amerikan Tarihi Bölümünü okuyor.

He studies computational linguistics.

Bilişimsel dil bilim öğrenimi yapmaktadır.

Nobody studies my country.

Hiç kimse ülkemi araştırmıyor.

Tom neglected his studies.

Tom çalışmalarını ihmal etti.

Tom studies very hard.

Tom çok çalışır.

He neglects his studies.

Derslerini önemsemiyor.

My friend studies Korean.

Arkadaşım Korece öğreniyor.

He studies contemporary literature.

Çağdaş edebiyat okuyor.

He hardly studies chemistry.

O, neredeyse hiç kimya çalışmaz.

Tom studies at Harvard.

Tom Harvard'da okuyor.

He studies the Bible.

O İncil okur.

How are your studies?

Çalışmaların nasıl gidiyor?

He studies very hard.

O çok fazla çalışır.

Yumi studies English hard.

Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.

Tom studies before dinner.

Tom akşam yemeğinden önce çalışır.

Tom studies after dinner.

Tom akşam yemeğinden sonra ders çalışır.

Tom studies on Saturdays.

Tom, cumartesileri ders çalışır.

Tom always studies hard.

Tom her zaman sıkı çalışır.

What about your studies?

Senin çalışmalarına ne dersin?

My brother studies andrology.

Erkek kardeşim androloji okuyor.

Tom still studies French.

Tom hâlâ Fransızca okuyor.

And other studies confirm this.

Diğer çalışmalar da bunu destekliyor.

My studies are going okay.

Benim çalışmalar tamam olacak.

She studies English every day.

O, her gün İngilizce çalışır.

He studies history at college.

O, üniversitede tarih eğitimi yapıyor.

His brother studies very hard.

Onun erkek kardeşi çok çalışır.

Meg must continue her studies.

Meg çalışmalarına devam etmek zorunda.

Nobody studies in my country.

Benim ülkemde hiç kimse okumuyor.

Yana studies astrophysics in Yekaterinburg.

Yana, Yekaterinburg'da astrofizik okuyor.

Tom studies all the time.

Tom her zaman çalışır.

Mary studies all the time.

Mary her zaman çalışır.

He studies biology very hard.

O, çok sıkı biyoloji çalışır.

He studies day and night.

O, gece gündüz çalışır.

Tom studies French every day.

Tom her gün Fransızca çalışır.

Tom studies philosophy at college.

Tom üniversitede felsefe okuyor.

Tom excelled in his studies.

Tom çalışmalarında sivrildi.

He focused on his studies.

Çalışmalarına odaklandı.

Mary succeeded in her studies.

Mary çalışmalarında başarılı oldu.

He studies Chinese as well.

- O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor.
- O da Çince çalışıyor.

He studies economics at university.

O, üniversitede ekonomi okuyor.

He studies hard every day.

O her gün çok çalışır.

Tom actually hardly ever studies.

Tom aslında neredeyse hiç çalışmıyor.

This scholar studies ancient manuscripts.

Bu bilim adamı eski el yazmalarını inceler.

Tom's studies soon attracted interest.

Tom'un çalışmaları kısa süre içinde ilgi çekti.

Tom studies hard every day.

Tom her gün sıkı çalışır.

Tom studies journalism in Boston.

Tom Boston'da gazetecilik okuyor.

Tom never studies French anymore.

Tom artık asla Fransızca çalışmaz.

Tom studies at our school.

Tom bizim okulumuzda okuyor.

Tom really studies a lot.

- Tom gerçekten çok çalışıyor.
- Tom gerçekten çok ders çalışıyor.

- Tom is not serious about his studies.
- Tom isn't serious about his studies.

Tom çalışmaları hakkında ciddi değil.

- Don't let this interfere with your studies.
- Don't let this affect your studies.

Bunun çalışmalarınıza engel olmasına izin vermeyin.

- Do you know anybody who studies French?
- Do you know anyone who studies French?

Fransızca öğrenen birini tanıyor musun?

- Recent studies have shown that is not true.
- Recent studies have shown that isn't true.
- Recent studies have shown that that isn't true.

Son çalışmalar onun doğru olmadığını göstermiştir.

I finished my studies in America,

Araştırmalarımı Amerika'da tamamladım

Paul studies very hard these days.

Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.

Hawking went back to his studies.

Hawking çalışmalarına geri döndü.

He is diligent in his studies.

O, çalışmalarında gayretlidir.

He is preoccupied with his studies.

O, çalışmalarıyla meşgul.

He lost himself in his studies.

O, çalışmalarında kendini kaybetti.

- She studies English.
- She's studying English.

O İngilizce çalışıyor.

- He studies Chinese.
- He's studying Chinese.

O Çince eğitimi görüyor.

She studies as hard as ever.

O, her zamanki kadar çok çalışır.

My daughter studies in that school.

Kızım o okulda okuyor.

I'm very interested in social studies.

Sosyal bilgilerle çok ilgiliyim.

My studies keep me pretty busy.

Çalışmalarım beni oldukça meşgul tutuyor.

Tom is behind in his studies.

Tom çalışmalarının arkasında.

Tom is preoccupied with his studies.

Tom çalışmalarıyla endişeli.

Tom is diligent in his studies.

Tom çalışmalarında gayretlidir.