Examples of using "Export" in a sentence and their turkish translations:
Silah ihracatı yasaklandı.
Almanya tahıl ihraç ediyor mu?
Silah ihracatı yasaklandı.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Silahların ihracatı yasaklandı.
- Silah ihracatı yasaklanmıştı.
Pamuk ihracatı arttı.
Kot pantolonlar popüler bir giyim ihracatıdır.
Ne ihraç etmek istiyorsunuz?
Onlar birçok ülkeye tahıl ihracatı yapıyorlar.
- Gizliden mal ihraç etmeye devam ettiler.
- Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler.
- İhracat kesat.
- İhracat işi iyi gitmiyor.
Silah ihracatına izin verilmedi.
130 milyar dolar yüksek teknoloji ihracatı yapıyor.
ABD'nin Çin'e ihraç ettiği başlıca ürün soya fasülyesiydi.
Çevrimiçi olarak, işletmeler tüm dünyaya ihracat yapabilirler.
İhracatta yüksek teknolojinin payı neyi gösteriyor?
Biz ham madde ithal ederiz ve bitmiş ürünler ihraç ederiz.
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
İhracat işletmeleri için yeni düzenlemeler olmalı.
Biz o ülkeye birçok otomobil ihraç ettik.
- Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı.
- Tom JPEG dosyalarını nasıl dışa aktaracağını çözemedi.
Abd dünyanın her yanına buğday ihraç eder.
İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
çağ dışı patent sistemi.
İhracat pazarlarında rekabet gücünün güçlendirilmesi acil bir ihtiyaçtır.
Pek çok meyve ihraç ederler, mesela portakal, greyfurt ve limon.
Üniversiteden mezun olduktan sonra ihracat işiyle ilgilenmeyi umuyorum.
E-posta adreslerimi bir metin dosyasına nasıl aktaracağımı bulamıyorum.
Şirket yurt içi satışlarındaki bir gerilemeyi telafi etmek için ihracat pazarlarına yöneliyor.