Translation of "Many" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Many" in a sentence and their turkish translations:

many many ships.

... hurdaya çevirebilecek bir buzdağının

How many are too many?

Kaç tane çok fazladır.

"How many times have you eaten here?" "Many, many times."

"Burada kaç kez yemek yedin?" "Pek çok, pek çok kez."

How many?

Kaç tane?

But this took me many, many years.

ama bunu anlamak yıllarımı aldı, çok uzun yıllar.

We have many more events, but many

Ya daha birçok olayımız var ama bir çok

I learned that many, many years ago.

Bunu çok ama çok uzun zaman önce öğrenmiştim.

How many sons and how many daughters?

Kaç tanesi oğlan ve kaç tanesi kız?

- You have many friends.
- He has many friends.
- She has many friends.

Onun birçok arkadaşı var.

Violence like this unfolds for many, many years.

bunun gibi şiddet olayları yıllardır giderek artıyor.

- Christianity has many followers.
- Christianity has many adherents.

- Hristiyanlığın birçok taraftarı vardır.
- Hristiyanlığın birçok izleyicisi vardır.

- How many were wounded?
- How many were injured?

Kaç kişi yaralandı?

No, not how many toys, how many keys?

Hayır, kaç tane oyuncak değil, kaç tane anahtar?

I lived in Boston for many, many years.

Uzun yıllar Boston'da yaşadım.

For many years.

uzun yıllardır dans ediyordu.

Me? Many times!

Ben mi? Birçok kez.

Contained many messages

çok mesaj içeriyordu

Because so many

Çünkü o kadar çok

And many others.

Ve daha birçoğu.

Money ruins many.

Para birçok şeyi mahveder.

How many died?

Kaç kişi öldü?

Many fish died.

- Birçok balık öldü.
- Bir sürü balık öldü.

Many were slain.

Birçoğu öldürüldü.

Many predictions fail.

Çoğu öngörü başarısız.

Many people left.

Birçok kişi bıraktı.

Many admire him.

Pek çokları ona hayran.

Many people hunt.

Birçok kişi avlanır.

How many onions?

Kaç tane soğan?

Many thanks, friends.

Çok teşekkürler, arkadaşlar.

Many people died.

Birçok kişi öldü.

Many people came.

Birçok insan geldi.

That many, many women are not flying at all.

pek, pek çok kadın hiç de uçmuyordu.

There are many rules, there are many theories, idiot

Bir sürü kural var bir sürü teori var salak

So many companies have big budgets and many employees.

Bu kadar çok şirket büyük bütçeler ve birçok çalışan.

There are many countries and many cultures on Earth.

Dünyada pek çok ülke ve kültür var.

- How many people died?
- How many people have died?

Kaç kişi öldü?

How many sisters do you have? How many brothers?

Kaç tane kız kardeşin var? Kaç tane erkek kardeşin?

Many, many years ago, there lived an old man.

Yıllar yıllar önce, yaşlı bir adam yaşarmış.

- I have traveled many times.
- I've traveled many times.

Ben birçok kez seyahat ettim.

This has been the custom for many, many years.

Uzun yıllardır gelenek bu şekilde.

- I have learned many lessons.
- I've learned many lessons.

Birçok ders öğrendim.

- Tom mispronounces many words.
- Tom pronounces many words incorrectly.

Tom birçok kelimeyi yanlış telaffuz ediyor.

- We have made many mistakes.
- We made many mistakes.

Biz birçok hatalar yaptık.

- We have made many mistakes.
- We've made many mistakes.

Biz birçok hata yaptık.

Tom was so many things to so many people.

Tom'un birçok insanın gönlünde yeri ayrıydı.

- Tom has won many awards.
- Tom has won many prizes.
- Tom has earned many awards.

Tom birçok ödül kazandı.

- We made too many mistakes.
- We've made too many mistakes.
- We made far too many mistakes.

- Biz çok fazla hata yaptık.
- Çok fazla hata yaptık.

How many friends he had, so many would be prepared

kaç tane arkadaşı varsa o kadar sayıda hazırlardı

We buy many products from many parts of the world.

Biz bir çok ürünü dünyanın bir çok yerinden alıyoruz

- We talked of many things.
- We talked about many things.

Birçok şeyden bahsettik.

- He's had many bad experiences.
- He's had many unhappy experiences.

Onun çok sayıda mutsuz deneyimleri oldu.

- How many did you take?
- How many did you get?

Kaç tane aldın?

How many sisters do you have, and how many brothers?

Kaç tane kız ve erkek kardeşin var?

- How many were there?
- How many of them were there?

Kaç tane vardı?

- She has many valuable books.
- She owns many valuable works.

O birçok değerli eserlere sahip.

- Many people attended that conference.
- Many people attended that meeting.

Birçok kişi o toplantıya katıldı.

How many cups of coffee a day are too many?

Günde kaç fincan kahve fazla kaçar?

- Many of us are hungry.
- Many of us are angry.

Çoğumuz aç.

- This book contains many pictures.
- This book has many pictures.

Bu kitap çok sayıda resim içeriyor.

- How many colors are there?
- How many colours are there?

Kaç tane renk var?

- This language has many speakers.
- The language has many speakers.

Bu dilde pek çok kişi konuşmaktadır.

- How many kilos has Tom lost?
- How many kilograms has Tom lost?
- How many kilograms did Tom lose?
- How many pounds has Tom lost?
- How many pounds did Tom lose?

Tom kaç kilo kaybetti?

- How many pens do you have?
- How many pens have you got?
- How many biros have you got?
- How many biros do you have?

Kaç tane dolma kalemin var?

- How many brothers do you have? How many sisters do you have?
- How many brothers have you got? How many sisters have you got?

Kaç tane erkek kardeşin var? Kaç tane kız kardeşin var?

- We've made way too many errors.
- We made way too many mistakes.
- We've made far too many mistakes.
- We've made way too many mistakes.

Biz çok fazla hata yaptık.

Like many of you,

Tıpkı bir çoğunuz gibi,

So many of us

Birçoğumuz yanımıza gelen

Now, many have argued

Bir çoğunuz,

Of many treatment processes.

Tourette sendromu.

But many have potential.

ama çoğunda potansiyel var.

According to many mammals

birçok memeliye göre

People enjoy many things

insanlar birçok şeyden haz duyarlar

Many people at home

Bir çok insan evinde

And many other gangs.

ve pek çok çeteye sahip.

I've made many changes.

Ben birçok değişiklik yaptım.

You have many books.

- Birçok kitabın var.
- Çok sayıda kitabın var.

Kyoto has many universities.

Kyoto'nun bir sürü üniversitesi var.

For how many nights?

- Kaç gecelik için?
- Kaç gece için?

Tom has many talents.

Tom'un bir sürü yeteneği var.

Many dogs are alive.

Çok sayıda köpek yaşamaktadır.

She has many faults.

Onun birçok hatası var.

Many cars passed by.

Birçok otomobil geçti.

Many businesses closed down.

Çok sayıda işletme kapandı.

I have many photos.

Bir sürü fotoğrafım var.

Many years went by.

- Yıllar geçip gitti.
- Yıllar geçti gitti.
- Seneler geçip gitti.
- Seneler geçti gitti.

They made many charges.

Onlar birçok suçlama yaptılar.

Tom has many regrets.

Tom'un çok sayıda pişmanlıkları var.

I have many discs.

Birçok diskim var.

She has many handkerchiefs.

Onun birçok mendili var.

They have many friends.

Onların pek çok arkadaşı var.

Many people have gathered.

Birçok insan toplandı.

He has many troubles.

Onun pek çok sorunu var.

Many sailors can't swim.

Birçok denizci yüzemez.