Translation of "Sun" in Turkish

- I love the sun.
- I like the sun.
- I love the Sun.

- Güneşi seviyorum.
- Güneşten hoşlanıyorum.

Approaching the sun

güneşe yaklaştıkça

(THE SUN REVOLUTION)

(GÜNEŞ DEVRİMİ)

Praise the Sun!

Güneşe şükürler olsun!

The sun rises.

Güneş doğuyor.

- The sun has gone down.
- The sun has set.

Güneş battı.

- The sun is going down.
- The sun is setting.

Güneş batıyor.

- Is the sun up?
- Has the sun come out?

Güneş ortaya çıktı mı?

- The sun is coming up.
- The sun is rising.

Güneş yükseliyor.

- I love the sun.
- I like the sun a lot.
- I really love the sun.

Güneşi gerçekten seviyorum.

- I like the sun a lot.
- I like the sun.

Güneşi gerçekten seviyorum.

Sun is going down.

Güneş batıyor.

That in the sun.

Güneşte parlayan şey.

The sun is rising.

Güneş doğuyor.

The sun is up.

Güneş tepede.

The sun came out.

Güneş çıktı.

The sun is big.

Güneş büyüktür.

I like the sun.

Güneşten hoşlanıyorum.

The sun shone brightly.

Güneş parlak bir şekilde parladı.

The sun is bright.

Güneş parlak.

The sun is white.

Güneş beyazdır.

The sun is shining.

Güneş parlıyor.

The sun is blinding.

Güneş göz kamaştırıcıdır.

I hate the sun.

Güneşten nefret ediyorum.

Is the sun up?

Güneş doğdu mu?

I need sun block.

Güneş kremine ihtiyacım var.

The sun is red.

Güneş kırmızıdır.

The sun was setting.

Güneş batıyordu.

The sun was bright.

Güneş parlaktı.

Where is the sun?

Güneş nerede?

The sun was shining.

Güneş parlıyordu.

Planets orbit the sun.

Gezegenler güneşin yörüngesinde dönerler.

Planets orbit the Sun.

Gezegenler Güneş'in etrafında döner.

The sun is yellow.

Güneş sarıdır.

I am your sun.

Ben senin güneşinim.

I need the sun.

Güneşe ihtiyacım var.

The sun sometimes shone.

Güneş bazen parlıyordu.

I love the Sun.

Güneş'i seviyorum.

The sun isn't shining.

Güneş parlamıyor.

- The planets revolve around the sun.
- The planets circle the Sun.

Gezegenler güneşin etrafında döner.

- The sun is about to set.
- The sun is setting soon.

Güneş birazdan batar.

- The sun has not risen yet.
- The sun hasn't risen yet.

Güneş henüz doğmadı.

- The sun was shining like gold.
- The sun shone like gold.

Güneş altın gibi parlıyordu.

- The earth moves around the sun.
- The Earth moves around the sun.

Dünya, Güneş'in etrafında döner.

- The Earth moves around the sun.
- The Earth rotates round the Sun.

Dünya Güneş'in etrafında döner.

Fruits decay in the sun.

Meyveler güneşte çürür.

The clouds hid the sun.

Bulutlar güneşi sakladı.

The sun sends out light.

Güneş ışık yayar.

The sun doesn't always shine.

Güneş her zaman parlamaz.

The sun is coming up.

Güneş yükseliyor.

Sun makes all the difference.

Bütün farkı yaratan Güneş'tir.

The sun is rising now.

Güneş şimdi yükseliyor.

The sun melted the snow.

Güneş karı eritti.

The sun was shining brightly.

Güneş ışıl ışıl parlıyordu.

Ice melts in the sun.

Buz güneşte erir.

The sun will set soon.

Güneş yakında batacak.

Is the sun up yet?

Güneş doğdu mu?

The sun just came up.

Güneş henüz yükseldi

The sun shines for everyone.

Güneş herkes için parıldar.

The sun isn't up yet.

Güneş henüz doğmadı.

The sun is setting soon.

Güneş yakında batıyor.

The sun has just risen.

Güneş henüz doğdu.

They basked in the sun.

Güneşlendiler.

Plants grow towards the sun.

Bitkiler Güneş'e doğru büyür.

I am like a sun.

Ben bir güneş gibiyim.

The sun will rise soon.

Güneş birazdan doğacak.

The sun just went down.

Güneş biraz önce battı.

Stand out of my sun.

- Gölge etme başka ihsan istemem.
- Güneşimden çekil.

The sun is just setting.

Güneş yeni batıyor.

The sun is bright today.

Güneş bugün parlak.

The sun is going down.

Güneş batıyor.

The sun has gone down.

Güneş battı.

The sun is a star.

Güneş bir yıldızdır.

I ran after the sun.

Güneşin peşinden koştum.

The sun caressed her body.

Güneş onun vücudunu okşadı.

The sun caressed his body.

Güneş onun vücudunu okşadı.

The sun is shining brightly.

Güneş ışıl ışıl parlıyor.

The sun burns my eyes.

Güneş gözlerimi yakıyor.

Look at the setting sun.

Batan güneşe bak.

Nothing new under the sun.

Güneşin altında yeni bir şey yok.

The sun will soon set.

Güneş yakında batacak.

I really like the Sun.

Ben güneşi gerçekten seviyorum.

Has the sun already set?

Güneş çoktan battı mı?

How big is the sun?

Güneş ne ​​kadar büyük?

The sun is already up.

- Güneş zaten yükselmiş.
- Güneş zaten yukarıda.

It's nice in the sun.

Hava güneşte güzel.

The sun melts the snow.

Güneş karı eritiyor.