Translation of "Such" in Turkish

- Such is life.
- Such is life!

Hayat böyle bir şey işte!

Such as?

Örneğin?

- I'm such a fool.
- I'm such an idiot.
- I am such an idiot.

Ben bir aptalım.

- You're such an idiot!
- You are such an idiot!
- You're such an idiot.

- Sen bir aptalsın!
- Ne kadar da aptalsın!

- You're such a tattletale.
- You're such a telltale.

Çok ispiyoncusun.

- I'm such an idiot.
- I'm such an idiot!

Ben bu kadar aptalım!

- You're such a coward.
- You're such a chicken.

Sen böyle bir korkaksın!

- You're such an idiot!
- You're such an idiot.

- Ne kadar da aptalsın!
- Sen böyle bir salaksın.

- You are such a liar!
- You are such a liar.
- You're such a liar.

Çok yalancısın!

Was such fun,

çok eğlenceli,

No such thing

yok böyle bir şey diye

Such a clunker!

Böyle bir külüstür!

They're such snobs.

Onlar böylesine züppeler.

- You're such an idiot!
- You are such an idiot!

Ne kadar da aptalsın!

- You are such a liar.
- You're such a liar.

- Sen çok yalancısın.
- Seni gidi yalancı.

- You're such a snob.
- You are such a snob.

Böyle bir züppesin.

- I'm such a loser.
- I am such a loser.

Ben böyle bir kaybedenim.

- Tom is such a whinger.
- Tom is such a moaner.
- Tom is such a whiner.

Tom çok ağlak biri.

- Such a thing occurs frequently.
- Such things happen very often

Böyle bir şey sık sık olur.

- Don't be such a crybaby.
- Don't be such a crybaby!

Böyle bir sulu gözlü olma.

- That's such a cute face.
- That's such an adorable face.

O çok şirin bir yüz.

such as weaving blankets,

kıyafetleri dikmek ve çömlek yapmak gibi

No such limitations exist.

böyle bir sınırlama yok.

Okay no such thing

olur mu hiç öyle şey

Such a great pain

Öyle büyük bir acı

Such an incredible feeling.

Bu inanılmaz bir his.

You're such a gossip.

Sen böyle bir dedikoducusun.

Such a long time!

Uzun zamandır!

You're such a pig.

Böyle bir domuzsun.

You're such a flirt.

Sen öyle bir çapkınsın.

You're such a coward.

Sen bir korkaksın.

Such a wonderful music!

Böylesine harika bir müzik!

I'm such an idiot.

Ben bir aptalım.

Stop being such dolts.

Bu kadar aptal olmayı bırak.

You're such a pessimist.

Sen böylesine bir kötümsersin.

There's no such thing.

Böyle bir şey yok.

No such person exists.

Böyle bir kişi mevcut değildir.

I'm such a blabbermouth.

Ben böyle bir gevezeyim.

I'm such a crybaby.

Ben böyle bir sulugözlüyüm.

I'm such a chicken.

Korkağın tekiyim.

I'm such a klutz.

Sakar Şakir'in tekiyim.

You're such a weirdo.

Çok garip bir tipsin.

Such accidents are common.

Bu tür kazalar yaygındır.

It's such a waste.

O böyle bir israf.

She's such a loser.

O böyle bir mağlup.

Well, such things happen.

Pekala, böyle şeyler olur.

Who buys such art?

Böyle sanatı kim alır?

You're such a jerk.

Sen böyle bir pisliksin.

You're such a chicken.

Sen böyle bir korkaksın.

She's such a hypocrite.

O tam bir ikiyüzlü.

You're such a hypocrite.

Sen böyle bir iki yüzlüsün.

You're such a brat.

Böyle bir veletsin.

You're such a perv.

Sen böyle bir sapıksın.

Such a small world!

Ne küçük bir dünya böyle!

She's such a perfectionist.

O böyle bir mükemmeliyetçi.

He's such a wimp.

O böyle bir pısırık.

He's such a snob.

O, böylesine bir züppe.

She's such a snob.

O böylesine bir züppe.

You're such a freak.

Sen böyle ucubesin.

There's no such distinction.

Hiç böyle bir ayrım yok.

I'm such a moron.

Ben böyle bir geri zekalıyım.

You're such a cheapskate.

Sen böyle bir cimrisin.

You're such a wimp.

Sen bir pısırıksın.

I love such moments.

- Böyle anları seviyorum.
- Böyle anları severim.

This is such bullshit.

Bu kadar boktan olur.

I'm such a fool!

Ben tam bir aptalım!

- You will do no such thing.
- You'll do no such thing.

Böyle bir şey yapmayacaksın.

- Don't be such a drag.
- Don't be such a party pooper.

Böyle aptal olmayın.

- You're such a boring person.
- You are such a boring person.

Sen böyle sıkıcı bir kişisin.

- Don't make such a sour face.
- Don't pull such a sour face!
- Don't make such a sour face!

Böyle ekşi bir yüz yapma.

- This is such a dumb idea.
- That is such a dumb idea.

O çok aptalca bir fikir.

- It's not such a long list.
- It isn't such a long list.

O böylesine uzun bir liste değil.

- Don't be such a couch potato!
- Don't be such a couch potato.

Böyle bir televizyon bağımlısı olma.

Why such a persistent force?

Neden bu kadar kalıcı bir etken?

such as prejudice and stereotyping.

ön yargı ve basma kalıp düşünceler gibi.

Luckily, such a thing exists,

Neyse ki, böyle bir şey var:

With such a beautiful technology

böyle güzel bir teknoloji varken

Laws such as civil law

medeni kanun gibi yasalar

Einstein has no such words

Einstein'ın böyle bir sözü yok

You're such a cute boy.

Sen sevimli bir çocuksun.

Such incidents are quite common.

Bu gibi olaylar oldukça yaygındır.

It was such a shock.

Öylesine bir şoktu.

Such trouble stems from carelessness.

Böyle sorunlar dikkatsizlikten kaynaklanır.

It's such a nice change.

O, çok hoş bir değişikliktir.

You have such beautiful eyes.

Çok güzel gözlerin var.

Tom is such a slob.

Tom böyle bir serseri.

I won't tolerate such language!

Böyle bir dile katlanamam!

That's such a wonderful thing.

O böyle harika bir şey.

Don't ask such hard questions.

Böyle zor sorular sormayın.

Frogs are such amazing creatures.

Kurbağalar böyle inanılmaz yaratıklardır.

Tom is such a killjoy.

Tom böyle bir mızıkçıdır.

Don't be such a wimp!

Bu kadar pısırık olmayın!

Don't make such a mistake.

Böyle bir hata yapma.

You're such a good friend.

Sen böyle iyi bir arkadaşsın.