Examples of using "Reflect" in a sentence and their turkish translations:
yani ışığı farklı yansıtıyorlar.
Düşünmek için zaman ayırın.
Çocuklar aile ortamını yansıtırlar.
Çalışırken düşünürüm.
Ne yaptığınızı iyice düşünün.
Hatasını ayıplamalı.
Başka bir gerçek üzerine de kafa yoruyorum.
Başarısızlığımızı derinlemesine düşünmeliyiz.
Geçmişinizi düşünmenin zamanıdır.
en iyi umut ve arzularımız doğrultusunda yansıtmamız için verildi.
Ne İsa'yı nede o dönemi çokda fazla yansıtmamakta
Eğer bu sorular hakkında düşünürsek
26 dramatic lives that reflect a tumultuous age…
Bu film, tüm izleyiciler için derin bir yansıma bırakır.
Gözlerin sesimin yankısını yansıtıyor.
Bu karar onun gelecekteki mesleğini belirtecektir..
buradan olduğu gibi yansıyacak ve bu da beni sıcak tutacak.
Karar verirken kendi motivasyonunu yansıt.
Onun üzerinde bir süre düşün. Sen benim haklı olduğumu görürsün.
Onu iyice düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.
Bunu kendi işimde derinlemesine düşündüğümde
Karar vermeden önce avantajlar ve dezavantajlar üzerinde düşünün!
Güneş kremi mor ötesi ışıkları yansıtan ya da emen kimyasallar içerir.
ve kısa süreli hafızada gördükleriniz öğrenmeyi etkilemez.
ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.
İnsanların hakkımızda söylediklerinin doğru olduğunu bilmek ne kadar kötü!
Kar beyazdır çünkü onun molekülleri güneş ışınlarının tüm renklerini yansıtır.
Bir günlük tutmak da bize günlük yaşantımızı yansıtmak için bize bir şans verir.
Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.