Examples of using "While" in a sentence and their turkish translations:
Bir süre kalın.
Bir süre bekle.
- Çıkabiliyorken çık.
- Daha imkanın varken uzaklaş.
Biraz zaman alabilir.
Bir süre kalın.
geçiş yapacaksınız.
teşekkür ederim.
Çünkü su içerken
Ben bir süre bekledim.
Ben konuşurken dinle.
O, çalışırken şarkı söyledi.
Gidebiliyorken git.
Bir süre bekle!
Tom bir süre bekledi.
Bir süre kalın.
Okurken yemek yeme.
Biraz bekleyelim.
Orada bir süre kal.
Sıcakken yiyin.
O çıplakken dans etti.
Bir süre bekleyeceğiz.
Bir süre dinlen.
Yaşarken umut et.
Ayakta uyuyorum.
O bir süre aldı.
Seyahat ederken dikkatli olun.
Yaşayabiliyorken yaşa.
Biraz dinlenelim.
Şarkı söylerken o, bana gülümsedi.
Ben konuşurken sessiz ol.
Bir süre oldu, değil mi?
Biz yemek yerken sessiz olun.
Bir süredir buradayız.
Bu bir süre alabilir.
Ben bir süredir buradayım.
Ben yokken terbiyesizlik yapma.
O ağlarken ona sarıldı.
Yemek yerken gazete okurum.
Bir süre önce onu gördüm.
Sen dışarıdayken Tom telefon etti.
''Okulu bitirmem gerek.'' diye gaza gelmiştim.
her zaman adaleti sağlamıyor.
Çabuk, hazır kartal gitmişken!
Çabuk, hazır kartal gitmişken!
araba sürerken mesaj yazıp hızlanmaları,
Bir süre önce,
bir süre hiçbir şey yapmadı,
Bazıları Osmanlı diye ölürken
Çıkarabilirken hayatın tadını çıkarın.
Üzücü olsa da, bu doğrudur.
Her zaman uyukladı.
O bir süre dinlendi.
Yürürken okuma.
O, çalışırken her zaman mırıldanır.
Ben yokken terbiyesizlik yapma.
- Bir süre kalıp dinleyin!
- Bir süre kal ve dinle.
O biraz zaman alabilir.
O devam ederken keyfine bak.
Yapabiliyorken tadını çıkar.
Bir süre dinlenebilir miyiz?
Bir süre dinlensen iyi olur.
Biraz zaman alabilir.
Tom bir süre tereddüt etti.
Tom bir süre bekledi.
Tom bir süre sonra devam etti.
Okurken uyuyakaldım.
Et suyu kaynarken dostluk çiçek açar.
Biz bir süre dinlendik.
Uyurken yüksek sesle horladı.
Bir süre bu civardayım.
Kitap okurken uyuyakaldı.
Tom bir süre izledi.
Bir süredir buradayım.
Bu bir süredir orada.
Alabiliyorken onları alın.
Yapabiliyorken bunu yap.
Tom her zaman çalışırken mırıldanır.
Tom bir süre önce ayrıldı.
Tom okurken uykuya daldı.
Araba sürerken, çukurlara dikkat et.
Bu uzun bir süreydi.
Bu bir süre alabilir.
Hâlâ yapabiliyorsan dur!
O hala sıcakken, ye.
Bir süre önce ayrıldı.
Bu biraz zaman alabilir.
Araba kullanırken mesaj atmamalısın.
Tom bir süre için kaldı.
- Bu onların bir süresini aldı.
- Biraz zamanlarını aldı.
Yemek yerken konuşma.
Ben koşarken tökezlerim.
Tom Boston'dayken öldü.