Translation of "Done" in Turkish

0.062 sec.

Examples of using "Done" in a sentence and their turkish translations:

- It's done!
- It's done.

O bitti!

- Well done!
- Well done.

Aferin.

Done.

Yapıldı.

- You've done it!
- You've done it.

Onu yaptın!

- Well done!
- Well done.
- Nice job!

- Aferin!
- İyi iş çıkardın!

All right, what's done is done.

Pekala, olan oldu bir kere.

- What is done cannot be undone.
- What's done cannot be undone.
- What's done is done.

Olan oldu.

- I've done everything that needs to be done.
- I've done everything that needed to be done.

Yapılması gereken her şeyi yaptım.

We're done.

İşimiz bitti.

Everything's done.

Her şey bitti.

That's done.

Yapıldı.

Done, agreed.

Tamam, anlaştık.

- Done?
- Sorted?

- Tamam mı?
- Bitti mi?

- What's Tom done?
- What has Tom done?

Tom ne yaptı?

- I have done it.
- I've done it.

Onu ben yaptım.

- You've done it.
- You have done it.

Onu yaptın.

- I've done that.
- I have done that.

Onu yaptım.

- What have you done?
- What've you done?

Ne yaptın?

- What has been done?
- What's been done?

Ne oldu?

- He has done it before.
- He's done this before.
- She's done this before.

- Onu daha önce yaptı.
- O bunu daha önce yaptı.

- It cannot be done.
- It can't be done.

O yapılamaz.

- We've done that before.
- We've done this before.

Bunu daha önce yaptık.

- You've done enough already.
- You've already done enough.

Zaten yeterince yaptın.

- It can't be done.
- That can't be done.

Bu yapılamaz.

- We've already done that.
- We've done that already.

Biz onu daha önce yaptık.

- I've already done that.
- I've done that already.

Onu zaten yaptım.

- We're not done yet!
- We're not done yet.

- Henüz hazır değiliz.
- İşimiz bitmedi daha.

- Something must be done!
- Something must be done.

Bir şey yapılmalı.

- It was done before.
- That's been done before.

Bu daha önce yapıldı.

- Is it done?
- Is it ready?
- Done?
- Sorted?

Hazır mı?

- It's not done yet.
- It isn't done yet.

O henüz hazır değil.

- They have done this.
- They have done it.

Bunu onlar yaptı.

- It's already been done.
- That's already been done.

- O çoktan yapıldı.
- O yapıldı bile.
- O zaten yapıldı.

- I've already done enough.
- I've done enough already.

Zaten yeterince şey yaptım.

I've already done what needs to be done.

Ben zaten yapılması gerekeni yaptım.

I've done everything that needed to be done.

- Yapılması gereken her şeyi yaptım.
- Yapılmasına ihtiyaç duyulan her şeyi yaptım.

- Tom could've done anything.
- Tom could've done something.

Tom bir şey yapabilirdi.

- That's how it is done.
- That's how it's done.
- That's the way it's done.

- Bu onun nasıl yapıldığıdır.
- Onun yapılma yolu bu.

- Easier said than done.
- It's easier said than done.
- That's easier said than done.

- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.

- Tom may have done that.
- Tom might have done that.
- Tom might've done that.

Onu Tom yapmış olabilir.

- Has Tom already done that?
- Has Tom done that already?
- Has Tom done that?

Tom zaten onu yaptı mı?

I'm not done.

Bitirmedim.

Well done, you!

Aferin size!

I'm already done.

Ben zaten hazırım.

Are we done?

Hazır mıyız?

We're done talking.

Konuşacak bir şey kalmadı.

Are you done?

Bitirdin mi?

Well done, guys.

Bravo, arkadaşlar.

I'm done caring.

Bakmayı bitirdim.

We're done now.

Şimdi hazırız.

Consider it done.

Olmuş bil.

We've done well.

Biz iyi yaptık.

It's easily done.

Bu kolayca yapılır.

It's been done.

Bu yapıldı.

It's almost done.

Neredeyse yapılmış.

I'm about done.

Hemen hemen bitirdim.

Damage is done.

Olan oldu.

It'll be done.

Bu yapılacak.

Well done, Tom.

Aferin, Tom.

We're almost done.

Neredeyse bitirdik.

We're not done.

Biz hazır değiliz.

We're done waiting.

- Beklemeyi bitirdik.
- Artık beklemeyeceğiz.

Nothing was done.

Hiçbir şey yapılmadı.

Tom is done.

Tom hazırdır.

You're all done.

- Hepiniz sarhoşsunuz.
- Hepiniz çok yorgunsunuz.
- Hepiniz bitmişsiniz.

You're almost done.

Neredeyse hazırsın.

You're done here.

Sen burada hazırsın.

What's being done?

Ne yapılıyor?

Tom isn't done.

Tom hazır değil.

We're done negotiating.

Biz görüşmeyi bitirdik.

We've done it.

Bunu yaptık.

We've done worse.

Daha kötüsünü yaptık.

They're almost done.

Neredeyse hazırlar.

Is Tom done?

Tom bitkin mi?

I'm all done.

Tamamen bitirdim.

I'm done arguing.

Tartışmayı bitirdim.

I'm done fighting.

Kavgayı bitirdim.

I'm done for.

Hapı yuttum.

I'm done here.

- Burada bitirdim.
- Buradaki işim bitti.
- Burada işim kalmadı.

I'm done packing.

Paketlemeyi bitirdim.

I'm done thinking.

Düşünmeyi bitirdim.

I'm done working.

Çalışmayı bitirdim.

I've done everything.

Her şeyi yaptım.

I've done nothing.

Hiçbir şey yapmadım.

I've done this.

Bunu yaptım.

I've done worse.

Daha kötü yaptım.

Now we're done.

Biz şimdi çok yorgunuz.

You've done enough.

Yeterince yaptın.

That's being done.

O yapılıyor.

Well done, son.

Aferin evlat.

I'm actually done.

Ben aslında hazırım.