Translation of "Also" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Also" in a sentence and their turkish translations:

They also used dolomite and also radioactive granite

aynı zamanda dolomit ve aynı zamanda radyoaktif granit kullanmışlar

- They also saw it.
- They also saw him.

Onlar da onu gördü.

Also not me.

Yine ben değilim.

And also nonsensical,

Ve ayrıca saçmalık,

We also faced

Ayrıca

But also pain.

acı hakkında da konuşmamızdı.

He’s also an

O bir de

Clowns also cry.

Palyaçolar da ağlar.

Tom also talked.

Tom da konuştu.

Tom also smiled.

Tom da gülümsedi.

I also went.

Ben de gittim.

That's also irrelevant.

Bu da alakasız.

Tom also dances.

- Tom da dans eder.
- Tom dans da eder.

Tom also came.

Tom da gelmişti.

- He can also speak French.
- He also speaks French.

O Fransızca da konuşabilir.

- Tom is also studying French.
- Tom also learns French.

Tom ayrıca Fransızca çalışıyor.

- He's also writing a book.
- He is also writing a book.
- She's also writing a book.
- She is also writing a book.

O da bir kitap yazıyor.

- I could also hire a car.
- He could also hire a car.
- She could also hire a car.
- You could also hire a car.

Ayrıca bir araba kiralayabilirsin.

We also make rockets.

ama bir yandan da roket yapıyoruz.

It also means "good."

Aynı zamanda "iyi" anlamına gelir.

This is also challenging.

Bu da oldukça zor.

Healing also takes time.

İyileşme de ayrıca zaman alıyor.

And I'm also passionate

ve küresel pazarda

The printing press also

matbaa da bazı geri kafalılaların

Also, Bacıyan-ı Rum

Bir de üzerine Bacıyan-ı Rum

Ottomans are also Muslims

Osmanlılar da müslüman

We also know why

Neden böyle olduğunu da biliyoruz

They also want safety.

"Aynı zaman da güvende olmayı da istiyorlar"

He also speaks French.

- O Fransızca da konuşabilir.
- Fransızca da konuşuyour.

He's also a salesman.

O da bir satıcı.

He will also go.

O da gidecek.

I am also unemployed.

Ben de işsizim.

I also want it!

Ben de onu isterim.

She's also a beauty.

O da güzel bir kadındır.

I also like painting.

Ben aynı zamanda resim yapmayı da severim.

I also like cakes.

Ben de kek severim.

I also like apples.

Ben de elmaları severim.

Are you also German?

Sen de Alman mısın?

We also found this.

Biz ayrıca bunu bulduk.

He is also here.

O da burada.

I also like cats.

Kedileri de severim.

I'm also a student.

Ben de bir öğrenciyim.

I also like cake.

Ben de keki severim.

And your mom also.

Ve senin annen de.

You may also come.

Sen de gelebilirsin.

Bring also your mother.

- Anneni de getir.
- Ananı da getir.

I also like writing.

Ben de yazmayı seviyorum.

Tom also speaks French.

Tom da Fransızca konuşur.

Tom was there also.

Tom da oradaydı.

Tom also enjoyed traveling.

Tom da seyahat etmekten keyif aldı.

They also need help.

Onların da yardıma ihtiyacı var.

Tom also impressed me.

Tom da beni etkiledi.

Tom also plays guitar.

Tom da gitar çalar.

Tom also studied law.

Tom da hukuk okudu.

I'm also learning French.

Ben de Fransızca öğreniyorum.

I also speak French.

Ben de Fransızca konuşurum.

Bob also can drive.

Bob da araba sürebilir.

Bob can also drive.

Bob da araba sürebilir

I was also invited.

Ben de davet edildim.

Tom was also present.

Tom da mevcuttu.

I also like you.

Ben de seni seviyorum.

Do girls also masturbate?

kızlar da mastürbasyon yapar mı?

Tom is also deaf.

- Tom da sağır.
- Tom aynı zamanda sağır.
- Tom aynı zamanda sağır da.

Tom is also intrigued.

Tom da fesat.

Tom is also schizophrenic.

Tom da şizofrenik.

I also found this.

Ben de bunu buldum.

I'm also very lucky.

Ben de çok şanslıyım.

Dan was also tortured.

Dan'a da işkence edildi.

There's also another meaning.

Başka bir anlam da var.

I also like candy.

Ben de şeker severim.

I'm also a Jew.

Ben de bir Yahudi'yim.

Tom was also killed.

Tom da öldürüldü.

He also likes books.

O da kitapları sever.

Tom also plays tennis.

Tom da tenis oynar.

This is also important.

Bu da önemli.

I am also here.

Ben de buradayım.

Teachers also make mistakes.

Öğretmenler de hata yapar.

I also helped out.

Ben de yardım ettim.

Tom also plays clarinet.

Tom klarnet de çalar.

I'm also an amateur.

Ben de bir amatörüm.

We're also seriously undermanned.

Biz de cidden az çalışanlıyız.

Cheeseburgers are also available.

Cheeseburger'ler de mevcuttur.

The students also helped.

Öğrenciler de yardımcı oldu.

Tom also showed up.

Tom da geldi.

I also enjoy traveling.

Ben ayrıca seyahat etmekten hoşlanırım.

Sami was also greedy.

Sami de açgözlüydü.

I am also fine.

Ben de iyiyim.

I also like swimming.

Ben de yüzmeyi seviyorum.

I also play tennis.

Ben ayrıca tenis oynarım

We also find that.

Biz de onu buluruz.

I also believe that.

Ben de ona inanıyorum.

Layla was also shot.

Leyla da vuruldu.

Tom is also Canadian.

Tom da Kanadalıdır.

I've also studied French.

Ben de Fransızca okudum.