Examples of using "Alter" in a sentence and their turkish translations:
Planları değiştiremem.
Planımızı değiştirmeliyiz.
Hemen rotamızı değiştireceğiz.
Elbisesini tek başına değiştirmek zorunda kaldı.
Hükümet dış politikasını değiştirmek zorunda kaldı.
Kaderini değiştiremeyeceğini duydum.
Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Onun fikri yaşam tarzımızı kökünden değiştirecektir.
Etek uygun değildi, bu yüzden değiştirmek zorunda kaldım.
Kaçak bir mahkum olan Tom, plastik cerrahi yoluyla görünümünü değiştirmeye çalıştı.
Yeterli paramız olmadığı için planlarımızı değiştirmek zorundaydık.
Isıtıcı sular, mercan resiflerine zarar verir ve birçok deniz türünün verimini, bolluğunu ve üretkenliğini değiştirir.
Planımızı değiştirmeliyiz.