Translation of "Plan" in Turkish

0.023 sec.

Examples of using "Plan" in a sentence and their turkish translations:

- Here's the plan.
- That's the plan.

İşte plan.

- What's your plan?
- What is your plan?

Planın nedir?

- That's my plan.
- This is my plan.

Bu benim planım.

- What is our plan?
- What's our plan?

Planımız ne?

- I've got a plan.
- I have a plan.

Bir planım var.

- Our whole plan got spoiled.
- Our plan flopped.

Planımız suya düştü.

- Tom's plan worked brilliantly.
- Tom's plan worked perfectly.

Tom'un planı parlak bir şekilde çalıştı.

I like Tom's plan better than Mary's plan.

Tom'un planını Mary'nin planından daha çok seviyorum.

That's the plan.

Plan budur.

What's the plan?

Planınız nedir?

That's a plan.

O bir plan.

Our plan failed.

Planımız başarısız oldu.

Our plan worked.

Planımız çalıştı.

My plan worked.

Planım işe yaradı.

It's a plan.

Bu bir plan.

That's my plan.

O benim planım.

What's her plan?

Onun planı nedir?

What's today's plan?

Bugünün planı nedir?

That plan failed.

O plan başarısız oldu.

Your plan worked.

Planın işe yaradı.

What's their plan?

Onların planı nedir?

What's Tom's plan?

Tom'un planı nedir?

Here's the plan.

İşte plan.

Your plan failed.

Planın başarısız oldu.

Tom's plan failed.

Tom'un planı başarısız oldu.

That's their plan.

Bu onların planı.

My plan failed.

Planım başarısız oldu.

- The plan is not mature.
- The plan is immature.

Plan olgun değildir.

- The plan will work out.
- This plan will work.

Plan işleyecek.

- Tom has a plan.
- Tom has got a plan.

Tom'un bir planı var.

If you fail to plan, you plan to fail.

Plan yapmak için başarısız oluyorsan, başarısız olmak için planlıyorsun.

- Tom has better plan.
- Tom has a better plan.

- Tom'un daha iyi bir planı var
- Tom daha iyi bir plana sahip.

- We have to change our plan.
- We must alter our plan.
- We must change our plan.

Planımızı değiştirmeliyiz.

- I cannot approve your plan.
- I can't approve your plan.

- Planını onaylayamam.
- Senin planını kabul edemem.

- Have you got another plan?
- Do you have another plan?

Başka bir tasarın var mı?

- It's not a bad plan.
- It isn't a bad plan.

Kötü bir plan değil.

- Our project failed.
- Our plan failed.
- Our plan was unsuccessful.

Planımız başarısız oldu.

- I plan to skip lunch.
- I plan on skipping lunch.

Öğle yemeğini yememeyi planlıyorum.

- I plan to go there.
- I plan on going there.

Ben oraya gitmeyi planlıyorum.

- Tom didn't plan to wait.
- Tom didn't plan on waiting.

Tom beklemeyi planlamıyordu.

- Tom now has a plan.
- Tom has a plan now.

Tom'un şimdi bir planı var.

Your plan sounds great.

Planın muhteşem görünüyor.

Who made this plan?

Bu planı kim yaptı?

Mother approved my plan.

Annem planımı onayladı.

They obstructed our plan.

Onlar bizim planımızı engellediler.

He abandoned the plan.

O plandan vazgeçti.

His plan was discarded.

Onun planı bir köşeye atıldı.

His plan sounds impracticable.

Onun planı pratik değil görünüyor.

He opposed the plan.

- O plana karşı çıktı.
- Plana karşı çıktı.

We have a plan.

Bir planımız var.

It's an ambitious plan.

Bu iddialı bir plan.

Our plan is made.

Planımız yapıldı.

I like your plan.

Planını beğeniyorum.

What was Tom's plan?

Tom'un planı neydi?

Isn't that the plan?

O plan değil mi?

Let's hear your plan.

Senin planını duyalım.

What's the plan, then?

Öyleyse plan nedir?

Our plan was unsuccessful.

Planımız başarısızdı.

The plan won't work.

Plan işe yaramayacak.

It's a bad plan.

Bu kötü bir plan.

They rejected your plan.

Onlar senin planını reddetti.

It's a risky plan.

Bu riskli bir plan.

Show me the plan.

Bana planı göster.

The plan is working.

Plan işe yarıyor.

Our plan has worked.

Planımız işledi.

Tom's plan is perfect.

Tom'un planı harika.

The plan has failed.

Plan başarısız oldu.

That's a great plan.

Bu harika bir plan.

It's an excellent plan.

Bu mükemmel bir plan.

Whose plan was that?

O kimin planıydı?

What's the plan now?

Şimdi plan ne?

I have another plan.

Başka bir planım var.

That's a good plan.

Bu iyi bir plan.

My plan was rejected.

Planım reddedildi.

Our plan didn't work.

Bizim planımız işe yaramadı.

I need a plan.

Bir plana ihtiyacım var.

I plan on winning.

Kazanmayı planlıyorum.

That wasn't the plan.

O, plan değildi.

What was the plan?

Plan neydi?

That was the plan.

O plandı.

They have a plan.

Onların bir planı var.

He contemplated their plan.

O onların planı üzerinde düşündü.

Tom abandoned the plan.

Tom plandan vazgeçti.

I approve their plan.

Onların planını onaylıyorum.

Your plan is terrible.

Planın berbat.

There's no secret plan.

Hiç gizli plan yok.

Our plan is working.

Planımız çalışıyor.

That plan is unacceptable.

Bu plan kabul edilmez.

Plan your moves carefully.

Hamlelerinizi dikkatlice planlayın.

I never plan anything.

Asla hiçbir şey planlamam.