Examples of using "Its" in a sentence and their turkish translations:
hava yolu şirketini ve pasaportlarını,
sahibi olabileceği bir sistem
Paris özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı.
Köpek kuyruğunu sallayarak sahibini takip ediyordu.
Köpek kuyruğunu sallayarak, sahibini izledi.
Bu kabul edilebilir değil.
ciddi zarar verdi.
Onun adı nedir?
Bebek sevgisini yeni annesine transfer etti.
O kuyruğunu kıstırıp kaçtı.
Tilki kendi derisini değiştirir ama karakterini değiştirmez.
Her gülün dikeni vardır.
etkileri küresel,
Onun teminatçısı.
Oranın halkı büyük gelişme kaydediyor.
Kalbi atmayı bırakıyor.
Diliyle koku alıyor.
Onun tılsımıydı.
Dili, gözle görülür hâlde.
Onun rengi kırmızıdır.
Tadı mükemmel!
Onun fiyatı nedir?
- Yolda.
- Yolda, geliyor.
ve tam tersine çeviriyor.
Ölüm avını kovalar.
Her şeyin kendi sınırları var.
Her şeyin bedeli var.
Onun kökeni belirsizdir.
Onun kökeni bilinmemektedir.
Kaynağı bilinmiyor.
Rütbenin ayrıcalıkları var.
Sabrın ödülleri vardır.
Onun amacı denir?
Gençliğin avantajları var.
Her şeyin limiti vardır.
Onun mali durumu nedir?
- Onun adı Tom.
- Adı Tom.
Onun rengi sarı.
Macaristan sınırlarını kapattı.
Estonya'nın kendi ulusal marşı vardır.
Adana'nın kebabı, Hatay'ın künefesi meşhurdur.
Yusufçuk avını gördüğünde avının üzerinde ilgi merkezini eğitir
Geyik, yaşamı için kaçtı.
İsveç'in kendi dili vardır.
İncil'e göre, pelikan civcivlerini kendi kanıyla besledi.
Bu yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır.
ve köşesine çekildiğini göreceksiniz.
Çin ile ve onun modeliyle mi ittifak kuracak?
ve yaşam sistemine etki ediyor.
bir medeniyet olduğunu zannedebilirsiniz.
Mükemmel olmasa bile
yinede Bağdatta İslamın kalbiydi.
...duyuşuyla hareket eder.
...bağırsaklarını dışarı iterek...
geçmişi kirliyse demek ki
Sürekli yeri tespit ediliyor
doğruluğu ise tamamen tartışılır
fakat bununda doğruluğu tartışılıyor
ve amacı ise tamamen
Kullanıcılarına güveniyor…
ve geleceği ümit vericidir.
Yılan derisini değiştirdi.
Heyecan doruk noktasına ulaştı.
O kabile atalarına tapar.
Kuş kanatlarını açıyor.
Köpek kuyruğunu salladı.
Köpek öğretmenini tanıyordu.
Yılan başını kaldırdı.
Onun sabrı sınırına ulaştı.
Herkesin şansı bir gün dönebilir.
Onun İngilizcesi mükemmel.
Bebek annesini istiyor.
Kuş kanatlarını çırptı.
Gemi seyrini değiştirdi.
Kedi, pençelerini geri çekti.
- Ok hedefini kaçırdı.
- Ok hedefini ıskaladı.
- Ok, hedefini kaçırdı.
- Ok, hedefini vuramadı.
Her kural için istisnalar vardır.
Avrupa, ruhunu kaybetti mi?
Onun değerini tahmin edebilir misin?
Fırtına onun öfkesini azalttı.
Bebeğin kendi annesine ihtiyacı vardır.
Kedi sırtını kabarttı.
İsviçre göç politikasını sertleştirdi.
Çocuk parkının kendi kabadayısı vardır.
Her kelimenin bir vektörü var.
Onun öneminin farkındayım.
İsveç'in kendi dili vardır.
Her yasanın istisnası vardır.
İnek danasını kaybetti.
Şirket kârını abarttı.
Her avantajın dezavantajı vardır.
Her ağacın dumanı vardır.
Her hareketin kendi sonucu vardır.
Yaratık yaratıcısını öldürdü.