Examples of using "Dress" in a sentence and their turkish translations:
Güzel elbise.
Sıkı giyin!
Sıkı giyin.
O güzel bir elbise.
Ne güzel bir elbise!
O benim elbisem.
Elbisemi katlıyorum.
Elbisemi ütülüyorum.
- Kırmızı elbise mavi elbiseden daha çok hoşuma gitti.
- Kırmızı elbiseyi mavi elbiseden daha çok beğendim.
Elbisen ne renk?
Resmî giyecek miyiz?
O güzel bir elbise.
- Elbise size olur.
- Elbise size uyar.
Elbisesinin yırtıktı.
Onun elbisesi ucuz görünüyordu.
O elbiseyi severim.
Ne güzel bir elbise!
Ne güzel bir elbise!
O elbise ucuz.
Ne çirkin bir elbise.
Bu kıyafeti sevdim.
Ne zevksiz bir elbise!
- Elbiseni seviyorum.
- Elbiseni beğendim.
- Elbiseni sevdim.
- Elbisenizi beğendim.
Elbiseni seviyorum.
Elbisem mahvoldu!
Onun elbisesi haraptı.
Giysinizi düzeltin.
Giyinmemiz gerekiyor mu?
Ben o elbiseyi beğeniyorum.
Onun giysisi ucuzdu.
O elbise korkunç.
Kendim giyinebilirim.
Bu elbise size iyi uyar.
O güzel bir elbise.
Carol'ın elbisesi uzun.
Akşam elbisesi tercih edilir.
Elbise yeşildir.
Bu elbise ucuzdur.
Sıkı giyinmelisin.
Elbisem mahvolmuş.
Mavi bir elbise giyin.
O güzel bir elbise.
Bu elbiseye ne dersiniz?
Elbiseni mahvedeceksin.
Elbisen güzel.
Mary'nin elbisesi pembe.
Hiromi yeni bir elbise giyiyor.
O elbiseyi çok beğeniyorum.
O kırmızı bir elbise giydi.
- Elbise size çok iyi oldu.
- Elbise sana çok iyi oldu.
- Elbise size çok iyi uyuyor.
- Tom diğerleri gibi giyinmez.
- Tom başka herkes gibi giyinmez.
Giyinmek zorundayım.
- Sen giyinmek zorunda değildin.
- Giyinmek zorunda değildin.
- Giyinmek zorunda değildiniz.
Senin elbisen çok hoş.
Hiromi yeni bir elbise giyiyor.
Elbise yeni tasarlandı.
Elbise ipekten yapılmıştır.
O sade bir elbise giymişti.
O, onun elbisesini yaptırdı.
O kırmızı elbiseyi seçti.
İstediğiniz elbiseyi satın alın.
Bu elbiseyi sana kim aldı?
O bir elbise dikiyor.
Bu elbise ne kadar?
İstediğin herhangi bir elbiseyi seç.
Bir fahişe gibi giyinme.
Bir kıyafet zorunluluğu var mı?
Kıyafet zorunluluğu yok.
Daha mütevazı bir şekilde giyinmelisin.
O yeni bir elbise mi?
Bu giysi ona gerçekten yakışıyor.
Mary güzel bir elbise giydi.
O, yeni elbiseyi beğendi.
O kırmızı bir elbise giydi.
O elbise ona mükemmel şekilde uyuyor.
O kırmızı elbise ona uydu.
Yeni elbisem kırmızı.
Eski elbisem mavi.
Frak gömleği kirlidir.
O, güzel bir elbise giymişti.
O beyaz bir elbise giydi.
Bu elbise tam senin tarzın.
Güzel bir elbise giydim.
O, elbiseye baktı.
Elbise saf ipek.
Yeni bir elbise istiyorum.
O elbiseyi gerçekten beğeniyorum.
Ben yeni bir elbise aldım.
Öğretmenimin giysisini beğenirim.
Güzel bir elbise giy.
Ona bir elbise yaptım.
Bu mavi elbiseyi seviyorum.
Bu elbise ona mükemmel oldu.
Bu elbise size iyi uyuyor.