Examples of using "Herself" in a sentence and their turkish translations:
O sık sık kendisiyle çelişiyor.
O kendini yalnız bıraktı.
O gününü gün ediyor.
O kendinden nefret ediyor.
Mary kendini kaşıdı.
O kendisini kurtarır.
Mary kendini suçladı.
Ödevi kendi yaptı.
O kendini iyi tanır.
O, çabucak giyindi.
Yuriko Himekusa kendini öldürdü.
Onu kendisi denedi.
Laurie kendini ifade ediyor.
O kendini kontrol edemiyor.
Karen oraya kendisi gitti.
O yalnız başına yaşıyor.
O yine kendisidir.
Çabucak üstünü giyinir.
O oraya kendisi gitti.
O kendi kendine konuşuyor.
Mary dün kendini incitti.
O, kendisi ona yardım etti.
Oraya kendisi gitti.
Leyla içine kapandı.
Leyla kendine işkence ediyordu.
Mary kendini avutuyor.
Mary zihinsel olarak kendini tekmeledi.
Kendini öldürmedi.
- Kendini kaldırılmış hissetti.
- Kız ona nankörlük ettiğini hissetti.
Kendinden bahsetmeyi severdi.
ve kendini hiç değersiz görmemişti.
ve kendi kendine
O konuşmadan önce kendini yatıştırdı.
Kendi gitmek zorunda kaldı.
O istemeden tek başına gitti.
O kendi kendine mırıldanıyor.
O, bugün kendinde değil.
O, oraya yalnız gitti.
O, burada tek başına kaldı.
Anne tek başına yaşıyor.
Kendini öldürmeyi denedi.
O tek başına gitmemeli.
Mary kendi başına seyahat ediyor.
O, bulaşıkları kendisi yıkadı.
Yumi oraya kendi gitti.
O kendine bir erkek arkadaş buldu.
O, akşam yemeğini kendisi pişirdi.
O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.
O kendisine kızgındı.
O depresif ve kendini keser.
O kendini öldürmek zorunda kaldı.
O kendini bir deist olarak adlandırdı.
O, orada tek başına yaşadı.
- Büyükannem tek başına yaşıyor.
- Ninem tek başına yaşıyor.
O her zaman kendisiyle memnundur.
O, kendini onlara tanıttı.
Tom Mary'nin kendini öldürdüğüne inanıyor.
Küçük kız kendini yıkadı.
Kendini şartlara uyduruyor.
Dans ederken kendini incitti.
O, kendini çok ciddiye alır.
Jane mektubu kendisi yazdı.
Mary kendine bir mikroskop satın aldı.
Kadın kendine bakar.
O, kendini ona adadı.
O, kendini o olarak gizledi.
O kendini içmeye bıraktı.
Mary kendi konuştuğunu duymaktan hoşlanıyor.
Mary kendini toparlamaya çalıştı.
O kendi kendine mi konuşuyor?
O sadece kendini umursar.
O kendini tanıdığını düşünüyor.
Leyla kendini açıklamayı reddetti.
Leyla kendisini öldürmek istedi.
Leyla kendini öldürmeyi tasarladı.
Leyla sebze keserken kendini kesti.
Leyla'nın kendisi bir fahişeydi.
Leyla kendini ölmek için hazırladı.
Mary kendini bir oyuncusu olarak gördü.
Mary her yere kendi başına gider.
Mary Boston'da intihar etti.
Tom, Mary'yi kendi başına bıraktı.
Hapiste kendini astı.
Tom Mary'nin kendini öldürdüğünü söyledi.
Tom Mary'nin eğlendiğini söyledi.
Mary güzelliği ile övündü.
Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
Betty kendini yatağa attı.
Nancy kendisi için hiçbir şeye karar veremez.