Examples of using "She" in a sentence and their turkish translations:
- Geldi.
- O geldi.
O, çiçekleri sevdiğini söylüyor.
Mutlu olduğunu söyledi.
O en iyi bildiğini düşünüyor.
Hasta olmadığını söyledi.
O ağladı.
O kızardı.
Onun tecrübesi yok, değil mi?
O bilir. O her zaman bilir.
O, istediğini aldı.
Hak ettiğini buldu.
O konuşmuyor, bağırıyor!
O yürürken şarkı söyledi.
O ne istediğini biliyor.
- İstediği şeyi buldu.
- Ne istediğini buldu.
- O kim?
- O kimdir?
O güzeldi, değil mi?
- Yer.
- Yiyor.
O, Alman olduğunu söyledi.
O, yürürken konuşuyordu.
Koşuyor.
O kendini tanıdığını düşünüyor.
Yapabileceği her şeyi yaptı.
Deneyimi olduğunu söylüyor.
O, bana anladığını söyledi.
Susadığıni söyledi.
Seni tanıdığını söylüyor.
İstediği şeyi aldı.
Bekleyebileceğini söyledi.
Yaptığından pişmanlık duyuyor.
İhanete uğradığını söyledi.
O, geleceğini söylüyor.
O, portakalları sever, değil mi?
Her denemesinde başarısız oldu.
Onun hiç çocuğu yok, değil mi?
O, mutlu olduğunu söyledi.
Gördüğüne inanamadı.
O bana beni sevdiğini söyledi.
Doktormuş gibi yaptı.
- O, bana korktuğunu söyledi.
- Bana korktuğunu söyledi.
O ağlamaya başladı.
O cevap vermedi.
O bisküvileri pişirdi.
- O sigara içmekten vazgeçti.
- O, sigarayı bıraktı.
O geldi, o gördü - ve o bir şey söylemedi.
O bunu biliyor.
O ona yardımcı olur.
"O genç mi?" "Evet, genç."
- O, nasıl giyindiğine pek dikkat etmez.
- O, nasıl giyindiğini umursamaz.
O, haklı olduğunu iddia etti.
O, Kyoto'ya gitti, değil mi?
O, çok çalıştı, ama başaramadı.
O et yemez , değil mi?
O ona tapar.
O, soğuk algınlığı olduğunu söyledi.
O mutlu olduğunu söylüyor.
O, hasta olduğunu söyledi.
"O genç mi?" "Evet, genç."
O, kan görünce bayıldı.
O, haklı olduğunu ifade etti.
O, çok güzel, değil mi?
O yüksek sesle güvende olduğunu söyledi.
O beni sevdiğini söyledi.
- Çiçeklerden hoşlandığını söylüyor.
- O, çiçeklerini sevdiğini söylüyor.
O onu hak etti.
O, naziktir.
O söyleneni yaptı.
O bunu kanıtlayabileceğini düşünüyor.
O iyi görüyor. O iyi görünüyor.
O, onun kim olduğunu düşünüyor?
İşte burada!
O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
O hastaymış gibi davranıyordu.
O yorgun görünüyor.
Her denemesinde başarısız oldu.
O ona ilgili olduğunu söyledi.
- Ona ne dendiyse onu yaptı.
- Ne dedilerse onu yaptı.
- O, ona ne dedilerse onu yaptı.
Bana hamile olduğunu söyledi.
Bunu o yaptı.
Duş aldı.
Onu sevdiğini itiraf etti.
O, şarkı söyleyebileceğini düşünür.
O sahip olduğu her şeyi ona verdi.
O onun zorda olduğunu biliyordu.
O, Tanrı'yı sevdiğini söyledi.
O kötü hissetti.
O her şeyi biliyor gibi davranıyor.
O mutsuz görünüyor.
O ne istediğini tam olarak biliyor.
O yasa dışı hiçbir şey yapmadığını söylüyor.