Examples of using "Her" in a sentence and their turkish translations:
Onun öğretmeni onu övdü.
Onu durdurun!
Ona adını sor.
Ailesi onu korudu.
Arkadaşları onu korudular.
- Annesi onu arıyor.
- Annesi ona sesleniyor.
- Onu yakalayın! Onu yakalayın!
- Onu yakala! Onu yakala!
Annesi onu aradı.
Onun cesareti onu destekledi.
Annesi onu teselli etti.
O, parasını ailesini, arkadaşlarını kaybetti.
Ona mı?
ilaçlarıyla olan uyumunu izliyordum
Onun yeni şapkası ona uyar.
Annesi daima ona eşlik eder.
Onu unut.
Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.
Eldivenlerini ona uzattım.
Onu terk et.
Yüzü annesininkine benziyor.
Erkek kardeşi ona baktı.
Onun aksanı onu ele verdi.
Ona onu özlediğimi söyle.
Ona öğle yemeğini götürüyorum.
Sevgilisi ona kötü davranıyor.
Davranışı kibirinin göstergesidir.
Erkek arkadaşı onu aldatıyor.
Saçları yüzünü gizledi.
Mary midillisini seviyor ve midillisi onu seviyor.
Bu o değil.
Ben onu yanlış anladım.
Onu yakaladılar.
- O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
- Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
Ona ona yardım edeceğimi söyledim.
Onun saç sitili onu yaşından daha genç gösteriyor.
Onun gri saçı onun görünüşünü daha büyük gösteriyor.
Mary onu rahatlatmak için kızını kollarına aldı.
Babası neredeyse onun erkek arkadaşıyla seks yaptığını yakalıyordu.
Bu onu hayal kırıklığına uğrattı.
konuşacak durumda değiller.
Biz onun cesareti için ona hayranız.
Gözleri onun en iyi organıdır.
Onun saçı omuzlarına geliyor.
Onun yüzü gerçek hislerini açığa vurdu.
Ona yeni adresi için sordum.
Onun korkusu neredeyse onu çılgına çevirdi.
Onu görürseniz, selam söyleyin.
O, ellerini kucağına koydu.
Sınıf arkadaşları onu takdir etmiyor.
Erkek arkadaşı bunu onun için yaptı.
Onu yalnız bırakın.
Onu güzelliği için seviyor.
Ona isminin ne olduğunu sor.
Neredeyse onun hayatına mal oldu.
Onu dinle!
Sınıf arkadaşları onunla dalga geçtiler.
Ona işinde yardım ettim.
Onu herkes sever.
Ben ona onun yardımı için teşekkür ettim.
- Gitmesine izin ver.
- Bırak gitsin.
- Bırak onu gitsin.
Hiçbir şey onu rahatsız etmiyor.
Bırakın konuşsun.
Nişanından dolayı onu tebrik ettik.
Davranışı için onu eleştirdik.
Saçları omzunun üzerinden düştü.
Ona sözlüğünü geri verdim.
O ona ilk öpücüğünü verdi.
Onlar onu yakaladılar.
Onun valizini onun için topladım.
Ben onu alnından öptüm.
Ben onu kız kardeşi zannettim.
Onun yeni saç modeli kulaklarını örtüyor.
Ben onu, kız kardeşiyle karıştırdım.
Kızın aklını başından aldı.
Onunla parası için evlendi.
Ona ondan nefret ettiğimi söyledim.
Ona bunun onun hatası olmadığını söyle.
Onlar onu öldürdü.
Herkes onu sevdi.
Onun onunla tanışmasını istiyorum.
O dinlensin.
Onun onunla tartıştığını duydum.
Ona bir öpücük ver.
Ben onun için ayakkabılarını cilaladım.
Bu onun için.
Sen onu mağlup ettin.
Biz onu yakaladık.
Onu içeri getir.
Biri ona saldırdı.
Onlar onu tevkif etti.
Babası kesinlikle onu döverdi.
Onu seviyorsun.
Erkek arkadaşı ondan yaşça daha büyük.